Ahreti karşılama ve dünya halkının mezhebi (Gidilen, tutulan yol).
Birkaç kalpazan kalkmış,
sahte bir kalıp dizmişler.
1965- İşkembeye benzeyen (Özü kavramamış) o gibilere yalnız yüz tarafından bak.
Sırlarını onların parmağına
dolamakta sakın.
(Sırlarını o
kimseyi söyleme.
Söylediğin sırrı ele alıp sürekli seni baskı altına alırlar)
Onlar, karşında nurdan daha
saf görünür, arkanda gölgeden daha münafık (İki
yüzlülük ederek) yürürler.
(Senin
ne istediğini anlayarak doğruyu değil de duymak istediklerini söylerler)
Nurdan daha düğümlü (Anlaşılamayan, çözülemeyen karışık durum), sâde
görünüşlü, fakat içten pazarlıklıdırlar (Kendisinin bildiği fakat açıklamadığı
gizli amaçları olan).
Eksik tarafını görür, iyiliklerini
unuturlar, daima kusur (Eksiklik, noksanlık) arayan
şikâyetçidirler.
Sana sevgi ve muhabbet
gösterirler, kinlerini düğümleyerek içlerinde saklarlar.
(Gizli
düşmanlık olan amacına ulaşmak, anlaşılmasını önlemek, perdelemek için; senden
istediğini almak, sana istediği kötülüğü yapmak için kendisini yardımsever dost
olarak ve seni seven gösterir, inandırmaya çalışır)
1970- Bir âşık ki, topraktan
daha donuk kalpli, bir yiğit ki gönlü gibi ölü, onların dostluklarını gönül
mihengine vurma.
(Deneme
bile yapmaya gerek duymadan anlaman için; Aşkın verdiği bir sıcaklığı ne
sözlerinde ne yüzlerinde ne de davranışlarında bulamazsın, göremezsin)
Sarhoş değilsen ayağını bu
çamura basma.
(Aklı
başında olan bu değerlendirmeyi baştan yaparak kendini bulaştırmaz)
Onlar dağların hazine
bekçisidirler.
(Dağda
olan maden toprağa karışık olduğundan ele gelmeyen, çıkarılmamış, işlenmemiş
hazine bekleyen durumdadır)
Yanlarında sırrını açma, rüsvalık
(Ayıplanacak durumda olmak, rezil olmak) istemiyorsan
onlara seslenme.
Dalkavuklukla (Kendisine çıkar sağlayacak olanlara aşırı bir saygı ve
hayranlık göstererek yaranmak isteyen kimse, yağcılık yapan) ağzından
bir şeyler kaparlar, sonra kendilerini senden daha üstün göstermeye çalışırlar.
Bu edepsizle nasıl
barışabilirsin?
Böyle bir barışı Allah
kahretsin.
(İyi
ahlak, incelik, terbiye olmayanla uyum sağlanmaz, karşılıklı anlayış ve hoşgörü
ile oluşturulan yakınlaşma oluşturulamaz)
1975- Menfaat (Çıkar) kaygısıyla karışık her söz, düşmanlıkla karışık
bir dostluğun ifadesidir.
Senlik, benlik duygularından
hâsıl olan (Çıkara dayanan) dostluğun daima
düşmanlıkla ilgisi vardır.
Dost rahatlık veren bir
merhemdir (İlaç).
Yoksa birtakım bayağıların
sözünü etme.
Dost senin kusurunu hüner,
zehrini şeker görür.
Yılan değilsin ki, fazla
muhabbetin dolayısıyla kendi yavrularını yiyesin.
1980- Dost kimdir?
Sır saklayan.(Düşmanına zayıf tarafını söylemeyen)
Bu sahte dostlar ise rüzgâr
gibi hep gizli perdeleri açarlar.
(Seni
iyi tanıyarak çıkarı için kullanmak için gizlediğin zayıf tarafını bulmaya
çalışır)
Onlar, hep sana nasıl üstün
geleceklerini düşünmekle, işinin kazancını hangi efsunla (Göz bağlayıcılıkla doğruyu bulamaz, düşünemez duruma
getirmek) aşıracaklarını
sayıklamaktadırlar.
Yüzüne karşı sana âşık (Sevgi gösterir, iltifat eder) görünür fakat dar
vakitte yan çizerler.
(Onlara
ihtiyaç duyduğun vakit bahanelerle uzaklaşırlar)
Sana açıktan açığa dostluk
gösteren bir kimsenin sevgisini kalbin inkâr ederse o dost değil, bir
düşmandır.
( Bu
kişi dostum mu? Sorusunu kalbe sormak gerekir)
Gerçek dostun kim olduğunu
ceset (Vücut) ne bilsin?
Vefalı dostu (Sevgisinde kararlılıkla devam eden) ancak kalp tanır.
1985- Bir kalbin yüz bin gamı
var, solgun bir gül, yüz diken yarası.
Ülke çok ama Feridun (Yiğit) bir tanedir.
(Göründüğü
gibi olan, olduğu gibi görünen bir kişiyi bulmak çok zordur)
Hoş kokular bol, fakat dimağ
(Akıl, şuur, beyin) küçük âlemde (Dünya âleminde) her varlık içinde perdededir.
Senin sırrına da ancak kalbin
aşinadır (Bilir, tanır).
Kalbinde anahtar yoksa ona
başkalarının kalbinden ne çare arıyorsun?
(Kalbin
anahtarını ahlak kurallarına göre kendini mukayese ederek özeleştiri yaparsan
bulabilirsin)
Dar kalpli değilsen sırrını
güneş gibi ovaya yaymak niçin?
Bu hatadır.
(Sıkıntıda
olan, bir yere sığınmak isteyen, sorunlardan kaçan, kötü duruma düşmekten
korkan, dağınık, karışık, çekinden biri isen ağzını sıkı tutmalısın,
tutamıyorsan insanlara fazla yaklaşma)
1990- Kalbin, sakladığı
sırlardan birini açıklarsa şaşma.
Şarapla dolu şişe içindekini gizlemez.
(Sırrını
sen söylemesen de gizlesen de senden daha uyanık olanlar anlar, açıklar)
Sana herhalde gerçek bir dost gerekli ise bunu kendinde
ara!
Mutlak başka bir dost bulmaya
karar verdiysen çalış ki iyi bir yoldaş seçesin.
Dostunun içyüzünü anlamadan
sakın gizli cevherlerini saçma.
***
Mahzen-i Esrar Nizami
M.E. B. Şark İslam klasikleri 13
***
Neler öğrendik:
1.
Gerçek dost
insanın kendi içindeki kalbi, gönlü, nefsi olduğunu ancak başka bir dost bulmak
için olgunluğa ulaştıktan sonra aramak gerektiğini öğrendik.
2.
Gençken, toyken,
bilgisizken edinilen dostlukların dost sanısı olduğunu, ilk problemde
bozulduğunu öğrendik.
RAVLİ DOST DÜŞMAN yaz Googleden incelemelisin.
RAVLİ SIR yaz Googleden incelemelisin.
RAVLİ AKIL yaz Googleden incelemelisin.
*
RAVLİ