Bundan sonra (İstek vadisinden, aşk vadisinden, marifet vadisinden sonra)
istiğna vadisi gelir.
O vadide ne dava (Şikâyet) vardır, ne mana (Fikir
sahibi olma).
O âlemde niyazsızlıktan bir
kasırga kopar ki bir anda bütün bir ülkeyi birbirine katar, kırar geçirir!
Yedi deniz, burada bir gölcük
sayılır.
Yedi cehennem, burada bir
kıvılcım kesilir!
Burada sekiz cennetin de
hükmü yoktur.
Burada yedi cehennem buz gibi
donmuş kalmıştır.
Şaşılacak şey!
Burada bir karıncaya bile her
solukta sebepsiz, illetsiz (Hastalık oluşturmaya sebep
olmayan) yüz fil kuvveti verilir.
Her kuzgunun (Koyu karanlıkta kalmış, göremeyen) aklı ersin (Anlamak) yüzlerce kervan içinde bir adam bile kalmaz!
Âdem’e (İnsana) bir
mum yansın da ışık versin diye (Görme olması için ışık
kaynağı gereklidir) yüz binlerce yeşiller giyinmiş melek, gamdan yanar
yakılır.
Nuh, o tapıda dülger
(Marangoz) oluncaya kadar yüz binlerce cisim, ruhsuz kalmıştır!
Aralarından bir İbrahim (İnananlara babalık yapacak biri) çıksın da hakikate
erişsin diye orduya yüz binlerce sinek üşüşmüştür.
(Yararlanmak
isteyen asalakların her yandan bir araya gelmesi)
Tanrı kelimi (Tanrı sözü söyleyenin) can gözüne sahip olsun diye yüz
binlerce çocuğun başı kesilmiştir.
(Tanrı
sözü söyleyenin kalb gözüyle görsün diye engel olan her ne varsa öldürülmüş,
uzaklaştırılmış, etkisiz hale getirilmiştir)
Yüz binlerce halk zünnar
kuşanmıştır (Hizmet ederek istekli olmak) da nihayet
bir İsa, sırlara mahrem (Herkesçe bilinmemesi icap
edeni öğrenmesi) olmuştur!
Yüz binlerce can ve gönül
yağma edilmiştir de sonunda Muhammed, bir gececik miraç etmiştir.
Burada ne yenin değeri
vardır, ne eskinin.
Burada istersen iş yap,
istersen yapma!
Gönül cihanının tamamıyla
yanıp kebap olduğunu görsen tut ki bir rüya görmüşsün!
Bu denize binlerce can düşüp
gark olsa sanki uçsuz bucaksız bir denize bir çiğ tanesi düşmüştür!
Yüz binlerce baş uykuya
yatsa, bu âlemden göçüp gitse sanki güneşin doğmasıyla bir zerrecik gölge
ortadan kalkmıştır!
Göklerle yıldızlar
parça-parça yere dökülseler farz et ki âlemde ağacın birinden bir yaprak
eksilmiştir!
Balıktan Ay’a kadar ne varsa
hepsi yok olsa sanki topal bir karıncanın ayağı, bir çukura batmıştır!
İki cihan da tamamıyla yok
olsa gûya âlemden bir kum tanesi yok olmuştur!
Cinlerden, insanlardan eser
kalmasa farz et ki yağmurun bir katresi eksilmiştir!
Bütün bunlar, toprağa
dökülse, mahvolsa bir hayvanın tek bir tüyü yok olmuş, ne zararı var ki?
Bu dokuz lenger (Gezegen), birden kaybolsa farz et ki yedi deryadan bir
katre azalmış!
Bu âlemde cüz değil, âlem tamamıyla mahvolsa sanki yeryüzünden bir saman çöpü eksilmiş, yok olmuş!
***
MANTIK AL-TAYR II Feridüddin-i ATTAR
Çeviren Abdulbaki Gölpınarlı
M:E:B: İstanbul 2001
***
Bu konuyu iyi anlamak için
aşağıdaki yazıları okumalısın.
RAVLİ HİÇ yaz Googleden oku.
RAVLİ TOK GÖZLÜLÜK HİKÂYESİ yaz Googleden oku.
RAVLİ DEĞERSİZLİK yaz Googleden oku.
RAVLİ DERT VE
ZAHMET KİME VERİLİR yaz Googleden oku.
RAVLİ TOK GÖZLÜLÜK yaz Googleden oku.
RAVLİ SİNEK VE BAL yaz Googleden oku.
RAVLİ KÖPEKÇİNİN
KIZINA AŞK yaz Googleden oku.
RAVLİ HUZUR ÂLEMİ yaz Googleden oku.
*
RAVLİ