(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
6640. Kimi güneş olursun, dünyayı ışıtır (Işık saçar, ışıklandırırsın), parlatırsın (Güzel, etkili, alışılmamış söz söylersin).,
Kimi de şimşek (Parıltı) kesilirsin;
Bir soluk bile eğlenmezsin (Oyalanmazsın);
Çakar (Şimşek gibi)-gidersin.
Şeker kamışı madenisin (Çok değerli şeyleri kapsayan kaynaksın) sen;
Gönüllerse (Kalpte oluşan duyguların kaynakları) dudu kuşudur (Yücelerden haber getiren insan gibi konuşansın) sanki.,
Yemyeşil bir ovasın sen, canlarsa sende yayılır (Beslenir).
Bunlardan geçtim;
Tek sen gölgeni (Yardımını, korumanı) alma bizden.,
Çünkü devlet (Tanrının yetkili kıldığı, sırlarını bağışladığı, ilmiyle kudretiyle desteklediği, yetki verdiği kişinin sözlerini doğru çıkardığı, isteğini kendi isteği olarak gerçekleştirdiği, diğer insanların kabul ederek boyun eğdiği, erdeme ve ölümsüzlüğe kavuşturmaya, insanları yönlendirme ve yöneltme makamına) bahçesinde gülümüzsün, selvimizsin bizim.
Gönlümüzde (Kalpte oluşan duyguların kaynağında) iki yüz kilit olsa (Kapansa) bir anahtar yollar, kapıyı açarsın sen.
Gel, gönlümüze (Kalpte oluşan duyguların kaynağına) gir apaydın (Çok aydınlık veren) bir mumsun.,
Gel, iki gözümüzde yerin var;
Hoş bir tutyasın (Göze çekilen, iyi görmeyi sağlayan sürmesin) sen.
Gül bahçesine girdim de güle dedim ki:
Çeyizini (Gelin olana Hazırlanan her türlü eşyayı) kim düzdü (Hazırladı)?
La'l (Kırmızı) renkli bir kaftanın (Çoğu ipekten yapılan, bir tür uzun, süslü giysi) var.
Beni, kokla (Kokumu duymak için burnunu yaklaştır) da anla;
Mecnun gibi senin de aşkın varsa, özün arıysa kokudan anlar-tanırsın dedi.
Hani Mecnun (Aşık), Leyla'nın (Aşık olunanın) bulunduğu ovaya geldi de seher yelinden (Sabahın güneş doğmadan önceki zaman esen rüzgâr) Leyla'nın kokusunu almak istedi ya,
Leyla öldü, siz sağ olun;
Bak da gör;
Bütün soyu-sopu (Bütün soy ve hısımlar) yas elbisesine bürünmüş dediler.
Acılar tadan Mecnun, elbisesini yırttı.,
Elsizdi, ayaksızdı da kanlar içinde yuvarlanmaya koyuldu.
***
DİVAN-I
KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ
GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Şems Hazretlerinin karanlıkta kalanları aydınlattığını, güzel, etkili, alılmamış sözlerle şikşek aniden aydınlatıp hiç oyalanmadan gideceğini öğrendik.
Şems Hazretlerinin koruması altında olmanın, yardım almanın çok önem verilmesi gereken davranış olduğunu, sevgi ile bağlı, sevgi, dostluğu devam ettirmemiz gerektiğini öğrendik.
Şems Hazretleri duyguların kilitlenmiş, kilit üstüne kilit vurulmuş olan kişiye anahtar verip kilitleri açtırdığını, kapıyı açıp sevgi ve dostluk dünyasına inançla girecek olanağı sağlayacağını öğrendik.
Şems Hazretlerine aşık olmakla her iki gözümüzün hakikati olduğu gibi görme, anlayabilme görüşüne ulaştırdığını öğrendik.
Şems Hazretlerinin güzelliklerini ve özelliklerini anlamak ve bilmek için yaklaşmak, onun kokusunu başka kokulardan ayırt edebilecek duruma gelmemiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Sevenin sevdiğini hep aradığını, onun kokusunu alamadığı zaman sudan çıkmış balık gibi kıvrandığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
