(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
6680. Dön aşka, a düzenbaz (Hile yoluyla aldatan) padişahımız dedim;
Baş çekme (Ayrı bir yöne gitme), sırlarımızın (Her aklın erişemeyeceği, açıklanamayan veya çözülemeyen şeylerin) perdesini (Görünmesine engel olanı) inkar etme (Yapılan işi, söylediğin sözü veya tanık olduğu bir şeyi yapmadığını, bilmediğini, görmediğini söylememezlik yapma, saklama).
Bana cevap verdi de dedi ki:
Bu işimiz, senin yüzünden;
Ne söylersen dağımız, ormanımız, o sözü yankılar (Sesi geri çevirerek, yankı durumundan geri döndürür), sana duyurur.
Ona dedim ki:
A dilediğini yapan, asıl dağ biziz, bu yankı da sözümüz;
Çünkü dağ, dilediğini söyleyemez, yapamaz.
Dedi ki:
Önce sırlarımızdan birazcığını duy.,
Her arık (Zayıf, güçsüz) hayvan, nasıl bizim yükümüzü çekebilir?
Ona, rahmetini (Bağışını, merhametini) kesme bizden dedim;
Haberleri sal bize..
Butımârımızı (Çok zaman su kenarlarında bulunan ve balıkçıl denilen, sorguçlu, ve kırmızı gagalı kuşa) da sarhoş bir bülbül haline getir.
Senin varlığın, bizim övüncümüz;
Bizim varlığımızsa ayıbımız arımız (Utancımız).,
Mağaraya benzer gönlümüze bak da Ahmed'i (Peygamberimiz efendimizi) gör, Sıddıyk'ı da (Ebu bekir Hazretlerini de).
Tortulu şarap içen sarhoşumuz, her şarabı içmez.,
Gagası güzel kuşumuz, padişahın elinden yem yer.
Şu leş bedenimiz, mezarda yatıp uyuyunca uçan dudumuz (Can kuşumuz), kafesten kurtulur gider.
Akıllı (Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan)-fikirli (Herhangi bir konu üzerinde düşüncesi olan) kuşumuz, kendi yerini tanır yuvasını bilir.,
Bizden sonra yeryüzünde izlerimizi bulursun elbet.
Gül bahçesinde sensizsem güller diken kesilir bana.,
Fakat seninle zindanda (Çok karanlık ve sıkıntılı yerde) bile
olsam dikenim, gül bitirir.
***
DİVAN-I
KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ
GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerine oyun yapıp ayrı bir yere gitmemesini, beraber yaşanmışlıkları değersiz olmamasını istediğini öğrendik.
Şems Hazretleri kendisine söylenen sözleri bir şekilde çevirip Mevlana Hazretlerine duyurduğunu öğrendik.
Şems Hazretlerinin dilediğini yapan biri olduğunu, yankılanan sözün Mevlana Hazretlerine ait olduğunu öğrendik.
Her zayıf kişinin Şems Hazretlerinin sır sözlerinin ağırlığına dayanamayacağını, taşıyamayacağını öğrendik.
Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinden bağışlarını kesmemesini, merhamet göstermesini, sözlerine değerli ve hoşa giden hale gelmesi için yardım etmesini istediğini öğrendik.
Şems Hazretlerinin varlığının Mevlana Hazretleri ve dostlarının övüncü olduğunu, mağara dostluğu gibi bir dostluk ve beraberlik arzu ettiklerini öğrendik.
Mevlana Hazretleri Tanrı küpünün dibinden şarabını içtiğini, şahin kuş gibi padişahın elinden beslendiğini öğrendik.
Bedenimizden can kuşumuz uçup gideceğini, bedenimizin toprakta kalacağını öğrendik.
Mevlana Hazretleri canını yaşarken uçurduğu kendi yuvasını, yerini bilip gittiğini, yeryüzünde bıraktığı izlerden nereye gittiğini bulabileceğimizi öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri aşık olduğu, sevgili olarak tanımladığı Şems Hazretleri ile birlikte olduğunda sıkıntılı yerde bile olsa dikenden güller bitireceğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
