(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
6730. Aşk halimdir (Davranışımdır, değerli bulduğum yaşam şeklimdir), mülkümdür-malımdır (Sahip olduğum yaşam yerimdir)..
Uyumama imkan yok.
Zulmetmeyin bize.
Müjdeci, bir müjdeyle geldi-çattı..
Onun gelişiyle de geceleyin gönlüm (Kalbimde oluşan duygularım) diriliverdi (Güçlenip canlandı).
Bir bağdı-bahçeydi sanki gönlüm (Kalpte oluşan duyguların kaynağında);
O müjdenin baharıyla ışıdı;
Açılıp saçıldı.,
Bir güneşti sanki;
O müjdeyle doğdu-parladı.
A benim düşkünlüğümü (Kendimi aşka aşırı vermeme, çok bağlanmamı) kınayan (Ayıplayan), perperişan (Çok kötü bir durumda) halimi hoş görmeyen, aşk ateşine bir bak, yalımlanmasını (Alevlenmesini) bir seyret de sonra kına beni.
İstenen, dilenen, ağzı, dudakları sinmiş (Saklanmış) bir şarap;
Can (Yaşam, hayat) da onda, derman (Güç, kuvvet) da onda..
Ne vaktedek (Zamana kadar) özlemini (Görme, kavuşma isteğini) çekeceğiz?
Kalk, o şarapla (Tanrı şarabıyla) suvar (Sula) bizi.
Bu, sevgilinin sırrıdır (Aklın erişemediği, açıklanamayan, çözülemeyen yöntemidir);
Bu, sevgilinin nazıdır.,
Sevgilinin sesidir.
Kalk, o şarapla (Tanrı şarabıyla) suvar (Sula) bizi.
Öcümü aldın (Yapılan bir kötülüğün acısını kötülük yaparak çıkardın, intikam aldın), komşumu öptün.,
Ateşimi çoğalttı ya;
Kalk artık, o şarapla (Tanrı şarabıyla) suvar (Sula) bizi.
Dudaklar öpücük aldı;
Şekerle-balla eş oldu.,
Susuzdu, daha da susadı;
Kalk o şarapla (Tanrı şarabıyla) suvar (Sula) bizi.
Tanrı korur;
Kutluluk (Uğurluluk, bolluk ve iyilik getiren) sakıydir (İnsan ruhuna Allah'ı sevdirir, Allah nuru saçar) bize.,
Ne de güzel bir buluşma bu;
Kalk, o şarapla (Tanrı şarabıyla) suvar (Sula) bizi.
Sevgilim beni kucaklıyor ama gene de benim kararım yok.
Kalk, o şarapla (Tanrı şarabıyla) suvar (Sula) bizi.
***
DİVAN-I
KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ
GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Mevlana Hazretleri olgunluğunun sonlarına doğru aşkın değerini anlayıp yaşam yer ve değerlerini aşka göre oluşturduğunu, öğrendik.
Aşkı tanımanın ve sahiplenmenin bir müjde olarak geldiğini, sahiplendiğini, gönlünde oluşan duygularının kaynağını bulduğunu böylece güçlenip canlandığını öğrendik.
Mevlana'nın kalbinde oluşan duyguların bağ-bahçe gibi ürün vermeye, güzellikler üretmeye hazırken aşkla ışığa kavuştuğunu, aydınlandığını öğrendik.
Mevlana Hazretlerinin sıradışı değişimini çok kişinin kınadığını, ayıpladığını, yakıştıramadığını, Hazretin kendisine bakan kişilerin kınama kıskacından kurtulup aşk ateşinin alevlerini görmelerini seyretmesini istediğini öğrendik.
Tanrı şarabına kavuşmanın, yaşam ve hayatın gelişmesi, güç ve kuvvetin aşkta olduğunu, Şems Hazretlerinden yardım istediğini öğrendik.
Tanrı şarabıyla aklın erişemediği sırları sevdiğimiz, aşık olduğumuz Allah dostu Şems Hazretlerinden öğrenebileceğimizi öğrendik.
Şems Hazretleri kutluluk, uğurluluk bağışladığını, insana Allah'ı sevdirdiğini, Allah nuru saçtığını, Tanrı şarabı sunarak sarhoş edip sırlar bağışladığını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Şems Hazretleri ile Mevlana Hazretlerinin buluşmaları ile ayrı olmaları ile sevenlerin aşkı öğrenecek veriler elde ettiğini, severek bağlandıklarını, sevgi, dostluk bağlılığı gösterdiklerini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
