(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
6660.Tanrı kokusunu Kalenderin (Gösterişsiz, sade yaşamaktan yana olandan, alçak gönüllü kimsenin) ağzından ara.,
Ercesine (İşini iyi bilen, yetenekli kimse olarak), gerçekçesine (Tam anlamıyla) ararsan şüphe yok ki mahrem (Aileden) olursun, o kokuyu duyarsın.
Bu koku (Nesnelerden yayılan küçücük zerrelerin burun zarı üzerindeki özel sinirlerinde uyandırdığı duygu), toprağa saçılan son yudumdan (Ölse de vücundundan) gelir, topraktan değil.,
Çünkü dostluk yudumu (Yakınlık kurarak, candan davranarak yakınlığı ve candanlığı içine alıp içselleştiren), aşk yudumu (Aşırı sevgi ve bağlılık duygusunu içselleştirip değerli kılan), toprağa düşmüştür (Canı vücudundan ayrılmıştır).
Bunu bırak da gene Mecnun a gel.,
Çünkü kuşluk (Sabahla öğle arası) güneşinin ışığıyla gözüm kamaştı.
Güneş değirmisine (Yuvarlağına) karşı gözlerim zayıf.,
Fakat Ay, güneşin yalımlarına (Alevlerine), parıltılarına tanıklık etmede.
Nerde Zün-nûn'un (Yunus peygamberin lakabı) aşkı, nerede Mecnun'un aşkı?
Fakat Mecnun'un aşkı da o ululuk ıssının (Aşkta olan büyüklüğün, asilliğin, yüceliğin gereğini yasa sınırları içinde istediği gibi kullanma yetkisine sahip kişiye) aşkından bir iz (İzlenecek yolu göstermede) vermede.
Hani Musa'da dadının memesini almadı.,
Çünkü anasının sütüne alışmıştı (Bağlanmıştı, ısınmıştı);
Tanıyordu (Bilip ayırıyordu, seçiyordu) onu.
Mecnun, yüzlerce mezarın toprağını kokladı, geçti..
Musa, koku tanımada ona ustalık etmişti.
Anlayış (Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak), ayırt ediş (Birkaç şeyi birbirinden ayıran niteliği anlamak), gönülde (Kalpte oluşan duyguların kaynağında) aydın bir mumdur.,
O mum, seni aldanıştan (Görünüşüne kapılarak bir şeyi başka şey sanmak, görünüşü yanlış değerle niteliğini anlamayarak yanılmadan), düzenden (Aldatılmaktan, yanıltılmaktan, kandırmaktan, yapılan oyunlardan) kurtarır.
Koku, onu Leyla'nın mezarına götürdü.,
Bir nara attı da o yolluk (İnsanda bulunması gereken olumlu özelliklere sahip olan) eri, yerlere serildi (Yere yatıp canını teslim etti).
O kokuydu onu geliştirip, açan;
Gene o koku öldürdü onu.,
Bir kokuyla derlendi (Kendi kendine çeki düzen verdi, dağınıklıktan, düzensizlikten kurtuldu) yaşayış (Canlılığını, sağ olma, yaşamda bulunmak) alemine geldi;
Bir kokuyla yok oldu-gitti.
***
DİVAN-I
KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ
GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Allah'ın kokusunu dünyadan elini çekip her şeyi hoş gören, ibadetlerinin görünmesine önem vermeyen, herkese tatlı söyleyerek kalbini kazanmaya çalışan, farzları yapmaya dikkat eden ve dünyaya düşkün olmayan kişiden aramamız gerektiğini öğrendik.
İşini bilen yetenekli kişi olarak arayanın şüphesiz aradığın Allah'ı Allah'a yakın kişilere yakınlaşıp Allah'ın kokusunu duyacağımızı öğrendik.
Diğer bir anlatımla Allah'a yakınlaşmak isteyenin samimi ve kararlı olması sınandıktan sonra ona Allah'ın sevdiği kullarından birini sevdirip huzurana alınacak şekilde eğitip terbiye edildiğini öğrendik.
Dostluk ve tutkulu sevginin oluşturduğu dostluk bağının ölüm olsa bile bu bağın devam ettiğini, göstergesinin de topraktaki kokusu olduğunu öğrendik.
Allah aşkını Yunus peygamberin kıssasından, sonra Mecnunun ve Leyla'nın hikayesinden erkek, kadın arasındaki aşkı öğrenip karşılaştırınca çok farklı olduğunu öğrendik.
Kalbimiz Allah'ın hitabının duyulduğu yerdir.
Ahrette karşılıklı konuşma yeridir.
Sır ve hakikati anlama yeridir.
Kalbimiz Allah'ın hitabının duyulduğu yerdir. Ahrette karşılıklı konuşma yeridir. Sır ve hakikati anlama yeridir. Bilginin yeridir.
Kalbimizde aydınlığın olması için anlayışımızın, ayırt edişimizin olması bu sayede de aldanıştan, tuzaklardan, oyunlardan kurtaracağını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Dünyaya ait kokuyu takip edenin mezara kadar gittiğini, Allah'ın kokusunu takip edenin ebedi ve yücelere doğru gideceğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
