(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
3930. * Onun kapısında bir günde
beş kere ululuk nöbetini çalarlar (Yüceliği ilan edilir).
O davulun sesi, bir bu yana gelse
herkes, varlığından - benliğinden geçer.
Canı, göklere ağan kişiyi yeryüzü,
nasıl olur da kendine bağlayabilir?
Tanrı'dan yardımlar gelse sana,
ibadete çok az meyil etsen (Yönelsen) de ne gam
(Üzüntü yok).
Sevgilinin, sevgisiyle sana can
bağışladığı durakta hangi ibadet (Dinin buyruklarını
yerine getirme) ayak direyebilir (İbadet
düşüncesi ve davranışına aykırı görmek bu fikri sonuna kadar sürdürmek, kendi
tutumundan şaşmamak imkânsızdır)?
(Sevgilin
sevgisi ile bağışladığı canın kendi çabamızla elde edebileceğimizden çok üstün
olduğunu bilmemiz, bağışlanan bu canı ibadetle elde edeceğim diye ısrar etmemek
gerekir)
Ansızın, onun aşk havası
eser-gelir de havalarda gezen candan kurtarır seni.
Azgınlıkla yaptığın hıyanetleri
gerçek, doğru yerine sayar.
Sen de canla-gönülle birisini
seversen ona sence değer bulunmaz ya.
Sırlara sahip efendilerin
efendisidir devlet kuşlarına devlet bağışlayan.
Onun yüzünü görmek, bir nasip
olsa, sana yüzlerce defa yalvarsalar bile cennete girmezsin.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Allah’tan yardım gelen kişinin ibadeti az olsa da sıkıntı olmadığını
öğrendik.
2.
Canı göklerde olan kişiyi yeryüzü kendisine
bağlayamayacağını öğrendik.
3.
Günde beş kere ezan okunarak Allah’ın ululuğu hem
göklerde hem de yerdekilerine duyurulduğunu öğrendik.
4.
Aşk havası gelince can başıboş gezmekten kendini
kurtaracağını doğru yere doğru hareket edeceğini öğrendik.
5.
Allah’a veya Allah dostuna duyulan aşkla yapılan
yanlışlar doğruya doğal olarak döneceğini öğrendik.
6. Şems Hazretlerinin sırlara sahip olan, buyruğu yürüyen, sözü geçen
kişilerin başkanı olduğunu öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Allah’ın veya güzelliklerini, özelliklerini gösterdiği
kişinin yüzünü görenin cennet isteğinden ve cennete girmekten vazgeçeceğini
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ