31 Ekim 2015 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 960 İNCİ BEYİT

960. Uçup kaçan düşünce bu yanıp yakılmış âşıktan kaçtı gitti;
Çünkü ben, gâh daracık bir kafesim, gâh Cafer-i Tayyar (Hazreti Muhammed’in amca oğullarındandır.
Mote savaşında bayraktardı.
Kolları kesilerek şehit edilmiş ve Muhammed iki kolu yerine iki kanat verildiğini ve cennete uçmakta olduğunu söylediği için “Tayyar” denmiştir).

Can hekimine gittim de nabzımı ele al dedim, bir muayene et beni;
Hem gönlüm bende değil, hem hastayım, hem aşığım, hem sarhoş.

Yüz çeşit derdim, illetim var, keşki bir olsaydı;
Bütün bu illetlerle beraber bir de tutmuşum, işin ötesini araştırmaya kalkışmışım.

Bana, sen ölmedin mi dedi;
Evet dedim, ölmüştüm amma kokunu aldım da mezarımdan sıçrayıp kalktım.

O ruhani güzelliğe sahip güzel, o Tanrı doğusuna mensup dilber, o yüzüne, güzelliğine dalıp da ellerimi kesip doğradığım Yusuf-ı Ken’an.

Güzel-güzel yanıma geldi, elini gönlüme koydu da “Ne eldensin (Nereye aitsin), ne haldesin (Durumdasın)” dedi.
Dedim ki:” Bu eldenim, halim de meydanda.”

Çekişmeye, kavga etmeye kalkışınca tuttu, bir kadeh şarap sundu bana;
Sapsarı yüzüm yalımlandı (Alevlendi), alev-alev yanmaya başladı da çekişten, kavgadan vazgeçtim.

Derken elbisemden soyundum (Bu ana kadar doğru iyi diye üstüme aldığım, benimsediğim, savunduğum, her ne varsa bunlardan ayrıldım) , sarhoşçasına deli-divane oldum, o sarhoşların halkasına girdim, sağ yana oturdum, kurtuldum

Yüzlerce kat libaslar (Elbiseler) giyindim, yüzlerce çeşit coşkunluklarda bulundum.
Yüzlerce kâse döktüm, yüzlerce kâse kırdım.

O kavim (Hz. Musa kavmi), altından yapılmış buzağıya tapmıştı, ben aşka tapmazsam yünden, yapağıdan (Koyun tüyünden) yapılmış yalancı buzağı (Yeni doğmuş, ana sütüyle beslenen sığır yavrusu) olayım.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik;
1.    Allah’ın bir kulunu kendine çekince kişide olan değişiklerin ne olacağını öğrendik.
2.    Allah’ın sebebe bağlamadığı işler yaptığını öğrendik.
                                  *
İşte böyle yaren;
Halen yaşarken Allah’tan dünyaya geldiğimiz yoldan tekrar Allah’a dönmemiz, yeniden yaratan tarafından düzeltilip dünyaya dönmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.

Allah’a gidip dönmenin en etken ve hızlı olmasının aşkla ve aşk yolundan olduğunu, aşk yolunu öğreten bir önderin kılavuzluğuyla bu işi yapmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                               *

RAVLİ

Popüler Yayınlar