690.
Niceye bir surete (Biçime, yola, tarza), harfe
bürünmüş gazeller söyleyip duracaksın?
Candan
suretsiz, harfsiz bir başka gazel duy.
Deniz
değiliz amma nihayet inci tanesiyiz (Şekil
değiştirmeyen değerli süsüz) biz;
Meydanda
değiliz amma sonucu, şerefimiz var, debdebemiz (Haşmetimiz,
ululuğumuz, büyük bir gösterişimiz) var.
Şarap
sunarsan (Bizi kendimizden geçirecek Tanrı sözleri
söylersen) ne hoş;
Fakat
sunmazsan da, zaten dün sunduğu şarap (Tanrı sözleri)
bizi o hale getirmiş ki sunduğundan da haberimiz yok, sunmadığından da.
Ey
aşk (Aşırı sevgi ile bağlılık duygusu), ne
güzelsin, ne arı-durusun, ne yücesin, hoşsun;
Altın
gittiyse, kese elden çıktıysa ne olur ki?
Nihayet
altın madeniyiz biz.
A
kınayanlar, a bize dil uzatanlar, siz hamsınız (Kabasınız,
kuralları bilmiyorsunuz, incelmemişsiniz) bari bize dokunmayın, olasıya
sarhoşuz nihayet.
Parası-pulu
olmayan, babasından miras yemeyen harami (Hırsız,
haydut, eşkıya), hırsızlık etmese bile pek âlâ (İyi,
pekiyi) der, iyi amma ne yiyip içeceğiz biz?
Ârımız
(Utanç duyacağımız)-hayatımız (Güzel yaşantımız) pek yok, şuhuz (Neşeli ve serbestiz), şeniz (Mutluyuz,
sevinçliyiz), bir kazanca (Bir emek sonucunda
elde ettiğimiz para yok), bir işe (Kazanç
getirecek işe) de sahip değiliz;
Peki,
Müslümanların mallarından başka neyi çalıp çırpalım öyleyse?
Zembili
(Örme sepeti) alıp götürdüysek içine hurma (Tatlı meyve) doldurduk;
Nil’den
su içtiysek ne var, sonucu şekerkamışıyız biz.
Şahne
(Polis) bizi yakalar, kuyuya, zindana götürürse
biz de çene topağı kuyusundan (Tükürüğümüzden) su
içeriz gider.
Kuyusu
da hoş, zindanı da, sakisi de güzel, hatta sarhoşları da, parasız-pulsuz
kişilerin, gümüş gibi bedenimiz var demeleri de.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Mevlevilerin
kazancının sıradan insanların yaptığı kazançtan olmadığını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Mevlevilerin
utanç duyacakları davranışları olmadığını, sade bir yaşantıyı tercih
ettiklerini, dünyalık kazanç peşinde koşmadıklarını, neşeli ve serbest olarak,
sevinçli ve mutlu bir yaşam yaşadıklarını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ