860.
Bu dertten (Aşk derdinden) ağlarım, inlerim amma
bu onulmaz (İyileşmez) yarayı, bu iyileşmez
illeti (Hastalık derecesine varan alışkanlığı)
yüzlerce devlete de değişmem.
Çenk
(Arpı andıran telli bir çalgı) gibi feryat
ederim, çünkü definenin başucundayım ben.
Ben
diyorsun dedin, ululukla, benlikte eşsin;
Hayır,
ben benlikten uzağım, ululuk yok bende;
Fakat
bendeki benlik, senden geliyor, bu ululuk senin ululuğundan vuruyor, senin
ululuğundan geliyor bana.
Ben
çiyim (Gece soğuktan oluşan bir damlayım), yanıp
kavrulmuşum, gülüyorum, ağlıyorum;
Hem
şaşırıp kalmışım, hem halkı hayretlere salmışım;
Vuslattayım
(Sevgiliyle buluşmuşum), aynı zamanda ayrı
düşmüşüm dosttan.
İster
anlayışı kıt (Yetersiz) bir adam olayım, ister
eğri ağızlı (Sözleri doğru ve düz olmayan) bir
adam (Olayım), senin talebenim, o gülen
dudaklarından bir gülüş öğrenmek istiyorum.
Ey
anlayış (Görüş ve düşünme yolu), duyuş (Sezgi) kaynağı, talebe istemiyor musun yoksa?
Bilmem
ne düzene başvurayım da kendimi sana yayayım, ayrılmayayım senden.
Hiç
olmazsa kapı aralığından şimşek gibi bir çak, bir yüzünü göreyim de o
dehlizdeki (Üstü kapalı dar ve uzun geçitten)
ateşten yüzlerce mum uyandırayım (Yanmayan mumun
fitiline ateşi değdirerek yakayım), her tarafı ışıtayım.
Bir
an olur, öşürcüyüm (Tahsildarım) diye
varımı-yoğumu alırsın, bir an gelir kılavuzum (Yolu
yöntemi gösterenim) diye önüme düşersin.
Gâh
(Bazen) suç işlemeye sürersin beni, gâh
pişmanlığa götürürsün başımı, sonumu bük, çünkü ben hemzeli kelimedeki hemzeyim
(Gırtlakta, ses tellerinin birbirine yapışması sonucu
havanın akışını birdenbire engellemesiyle oluşan ve bir kesinti izlenimi veren
ünsüzüm) adeta.
Pazarda,
çarşıda tavadaki balığa benziyorum, tavada o yana, bu yana döne-döne yanıp
kavruluyorum.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Aşkın bir dert,
bir hastalık olduğunu, fakat diğer bütün dertlerden, bütün hastalıklardan
kurtardığını öğrendik.
2.
Hazreti
Mevlana’nın benlikle davranmadığını fakat benlik olarak gözüken ululuğunun
aşktan geldiğini öğrendik.
3.
İçinde Allah
sevgisinden başka sevgiye yer vermemiş Şems Hazretlerine Hazreti Mevlana’nın
yakın olmak için her şartı peşinen kabul ettiğini öğrendik.
4.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerinden aldığı aşk ateşini Allah’ı arayan her samimi
kişiye taşımak suretiyle her yeri aydınlatmak istediğini öğrendik, anladık.
*
İşte
böyle yaren;
Gönlünde
Allah sevgisi olan kişinin dediklerini bizi özgür kılana kadar aynen yapmamız
gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ