22 Ekim 2015 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 870 İNCİ BEYİT

870. Tavada beni, o yana, bu yana çeviren sensin;
Gece karanlığında bile seninle olunca gündüzden daha aydınım ben.

İşte-güçte de, düşüncede de, hayalde de şu halden hale girişim yeter artık;
Bir an oluyor, firuzeye (Yüzük ve küpede kullanılan renkli taşa) dönüyorum, bir an geliyor, kutluluk (Uğurluluk) kesiliyorum.

Öylesine bir şeklim var ki kime benziyorum hocam?
Bir an oluyor, peri şekline giriyorum, bir an geliyor, perileri çağırıyorum.

İştiyak (Özlem) ateşi içinde hem toplu bir haldeyim, hem mumum, topluluğu aydınlatmadayım.
Hem dumanım, hem ışık, hem topluyum, hem dağınık.

Gönül rebabının (Hindistan cevizi kabuğundan yapılmış uzun saplı sazın) kulağından başka hiçbir şeyi öfkeyle çekip burmam;
Kutluluk çenginden (Arp benzeyen müzik aleti) başka hiçbir şeyi mızrapla (Telli çağlılardan ses çıkartan alet) incitmem.

Şeker gibiyim (Ağza tat veririm), süt gibiyim (Beslerim, geliştiririm);
Kendimi dövmedeyim, kendimi tutmadayım;
Tabiatım delirdi mi de zincirimi şakırdatır (Beni bağlayan zincirleri kırmak için uğraşır) dururum.

Hocam, ne biçim kuşum ben?
Ne kekliğim (Avlanan kuşum) , ne doğan (Avcı kuşum).
Ne güzelim ne çirkin.
Ne buyum ben, ne o.

Ne Pazar taciriyim (Tüccar), ne gül bahçesinin bülbülü.
Hocam, sen bir ad tak bana da kendimi o adla çağırayım.

Ne kulum (Bağlıyım), ne hür (Özgür).
Ne mumum (Kolayca şekil alan biriyim), ne demir (Güçlü, kuvvetle, sert).
Ne bir kimseye gönül verdim, ne de onların dilberiyim ben.

İster şerde (Fenalıkta) olayım, ister hayırda (İyilikte);
Hayrım, şerrim benden değil, başkasından.
O beni nereye çekerse oraya giderim, başka bir çarem yok.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik;
1.    Mevlana Hazretlerinin çok özellikli ve değişken olduğundan sıradan bir kişi olmadığını, tanımlamanın çok sınırlı ve çok zor olduğunu öğrendik.
                                  *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerinin benliğini yok ederek kendini tamamıyla Allah’ın ellerine, hükmüne verdiğini öğrendik, anladık.
                               *

RAVLİ

Popüler Yayınlar