16 Ekim 2015 Cuma

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 810 İNCİ BEYİT

810. Allah’a hamdolsun şu gönül (İçten gelen isteyiş), bugün dünden de beter bir halde;
Bugün bu sevda (Güçlü sevgi) ile bir başka rengi var şu gönlümün.

Dün gülfidanının altında boyuna şarap içiyordu (Güzelliklerin içinde kendinden geçmiş olarak), o yüzden bu gün alt-üst olmuş şu gönül.

Aşk ney’in nice demdir (Nefes) bu perdeden feryat (Haykırış) ediyordu, aşk ney’inin zevkiyle şekere döndü şu gönül.

A benim güzel elbiselim, a benim güzelim, sana kemer kesildim, şu gönül, kemer gibi seni koçmuş (Genç erkek gibi), kucaklamıştır.

Suyunun geliştirip yetiştirmesiyle ey tatlılıklar, lezzetler denizi, şu beden sedefe dönmüştür, şu gönül de sanki incidir.

Tebrizli Tanrı Şems’i güneş gibi parıl-parıl parlıyor, onun güneşinin parıltısıyla şu gönül, seher çağına dönmüştür.

Her inanç sahibinin evi, aşkınla yıkıldı gitti;
Bu kargaşalık yüzünden şu gönül dama çıkmıştır, kapıya sığınmıştır.

Uyuyor gibi görünmedeyim amma çok uyanığım, her şeyden haberim var.
Kendimden geçmişim amma senin işinde aklım başımda.

Senin için üzüm sıkanların aralarına katılmışım, aşk teknesine girmişim;
Üzümlerini ezeyim diye durmadan ayak vurmadayım.

Sen yalnız ayaklarımı görüyorsun, üzümü görmüyorsun;
Bir kadeh şıra al, iç de anla ki ben üzüm sıkmadayım.

                          ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik;
1. Şems Hazretlerini sevmenin insana aklı başında olarak tatlı bir sarhoşluk, canlılık, neşe verdiğini, insanı değiştirdiğini Hazreti Mevlana’dan öğrendik.
                                  *
İşte böyle yaren;
Sadece kişiyi görmenin yetersiz olduğunu, yaptığı işi ve alınan sonuçları da görmemiz, dikkate almamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                               *

RAVLİ

Popüler Yayınlar