20 Ekim 2014 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 800 İNCİ BEYİT

800-  Delinmemiş bir inciyim (İşlenmemiş cevherim) ya, neme gerek ham ( Kaba, toplum kurallarını bilmeyen, incelmemiş kişi bana gereksiz), neme gerek olgun (Bilgi, görgü ve hoşgörüsü gereği kadar gelişmiş, ağırbaşlı kişi de bana gereksiz);

Senin gölgende afyonla sarhoş olmuş (Sevgilim senin hayaline dalmışım), yatıp uyumuşum (Uyanması güç olan derin uykuya dalmışım) ben.

Zerreler, nağmenle oynarlarsa şaşılır mı buna?
İşte şuracıkta (Tanrı nuru kendini gösterince) Musa’nın Tur’u da kendinden geçmiş, o güzelim yazı da oynayıp duruyor.

A gönül, gönlünü hoş etmek için altın toplamada, hüner (Ustalık) göstermedesin;
Fakat altından, hünerden zenginleşmiş de sonucu yere geçmemiş (Batmamış, ölmemiş) bir Karun gördün mü hiç?

O para, o pul, görünüşte güzel görünür amma güzelliğe yol yoktur ona;
Güzelim panzehir içinde gizli bir zehirdir, dağ yılanının zehri adeta.

Yahut da kâfirlerin mezarları gibi mihnetlerle, ağır yaralarla dopdolu;
Fakat dışarıdan bakarsan atlaslara, ağır siyah kumaşlara bürünmüş, bezenmiş.

Ben senin cım’e ( ج)‎ benzeyen kulağının, a sad’a ( ص)‎ benzeyen gözünün, o ( ا) feli gibi düzgün usül (Düzgün yol gösteren) boyunun, o nun’a ( ن) benzeyen kaşlarının yüzünden,

Evet, o harfler yüzünden can levhasına yazı yazar bir talebe oldum.
Bu harflerle yazıları okumaya başladım;
Bu çeşit güzel bir denizde gemi oldum, gemici kesildim.

Ululuk mancınığına sahip olan şu gök kubbenin kemeri nerden bana benzeyecek;
Ey her yanı ölçülü güzel, senin aşkına düşmüşüm ben, mizan (Mevcut ölçüler, teraziler) nerden bana eşit olacak?

Ey yüzlerce sarhoşluğun (Kendinden geçişliğin) temeli, dün baş çekerek (Önde giderken) nasılsın, vasfa gelmez (Örneği, benzeri yok), tarife sığmaz (Açıklanması güç) güzelim, hayret (Şaşkınlık) âleminde hoş musun dedin.

Baş çeken her kötülüğü, yüzünün adaleti tuttu, boynunu vurdu;
Zaten de o kötülük sen yokken kendi kanını içmişti (Tüm sıkıntılara kendisi katlanmıştı), bu cezaya müstahak (Kendisi kazanmış) olmuştu.

                                 ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    İnsana değer verdiği ve istediği sevgilisi olduğunu, sevgi kişinin ham veya olgunluğuna bakılmadığını öğrendik.
2.    Kişi sevdiğinin hayaliyle uyuduğunu öğrendik.
3.    Sevgili ile iletişim kurulunca bütün varlıkların zevkle oynadıklarını öğrendik.
4.    Para altın güzel olduğunu fakat güzelliğe yol açmadığını, sonuç olarak insanı batırmaya, yok etmeye yönlendirdiğini öğrendik.
5.    Sevilenin kişinin yüzündeki şekillerin ne manaya geldiği harf gibi okunulmaya çalışıldığını öğrendik.
6.    Sevginin ölçülebilen bir ölçüsü, bu sevgiyi tartacak bir terazinin olmadığını öğrendik.
7.    Sevenin şaşkınlık içine düşeceğini öğrendik.
8.    Seven sevdiğinin yolunda her türlü kayba uğradığını fakat hiç şikâyet etmeyeceğini öğrendik.
                                     *
İşte böyle yaren,
Sevenin sevgisi yüzünden düşüncelerinin dağılacağını, kafasının karışacağını, ne yapacağını bilemez duruma geleceğini; fakat bu durumdan hoşluk içinde olacağını, halinden hiç şikâyet etmeyeceğini, sevgilisin kararlarına itiraz etmeden kabul edeceğini öğrendik, anladık.
KENDİNİ YOK ET DE, SEVDİĞİNDE VAR OL.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar