18 Ekim 2014 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 780 İNCİ BEYİT

780-  Gönülleri bahçeden de daha neşeli, gülden de;
Hatta selviden de daha hür onlar (Âşıklar);
Akıldan da, fikirden de üstünler, abıhayattan (Ebedi hayat veren sudan) da temiz.

Kan denizlerinin dalgaları üstünden geçip gitmişlerdir de o kan dalgalarından, o kan köpürmesinden eteklerine bir zerre bile bulaşmamıştır, tertemizdir onlar (Âşıklar).
(Duygusal, hissi, bencil, taraftar, keyfi algılananın doğru olup olmadığının düşünülmesi, sebep-sonuç ilişkisi veya sebepsiz meydana çıkanlara aklın sebep bulmaya çalışması insanı şaşkınlaştırır, kararsız hale sokar.

Hakikat gibi görünenin gerçekten hakikat veya algı yanıltılmasıyla hakikat olarak takdim edilmesi, görünen hakikatin taraftarlıktan ve kişisel isteklerin gölgesinden kurtulup, olduğu gibi görünmesi kolayca olmaz.

Gerçeği olduğu gibi görmenin hemen ve kolayca olmadığını, görüş, düşünce ve isteklerimizin farklı olduğunu ancak ortak yönlerinin var olduğunu bulmak gerektiğini ve doğru tanımlarının konumlandırılması gerekmektedir.

Olan olaya veya kişiye kendi yargılarımızla baktığımız zaman gördüğümüzü yanlış yorumlarız ve inanmak istediğimiz gibi süsler, kabul veya ret ederiz.

Önceden bize formatlanan bakış ile baktığımız zaman gerçeği değil sanıları görürüz.

Aklı ve benliğiyle, istek ve arzularıyla bakıp algılama yapıp tanımlama yapanların gerçek ile karşılaştıkları zaman;
Şaşkınlığa uğrayarak kendi isteğine uymayan gerçeğini bir türlü kabul etmezler ve hakikati çarpıtarak kendi gerçek sandığı ölçülerin içine almaya çalışırlar.

Âşık kişi duyuşlar, düşünüşler, şaşkınlıklar birbirini izlerken kişi hakikati arayışa ciddiyetle devam ederse Allah onun kalp gözünü açar ve gerçeği olduğu gösterir.

Gerçeğe göre eylemini gerçekleştiren tertemiz olarak sakinlikle, endişesizlikle yaşamını sürmesine olanak kazanır.)

Tiken içindedir onlar (Korunmuşlar), fakat gül gibi.
Hapistedir onlar (Halktan çekilmiş), fakat (Yıllanmış) şarap (Sözleriyle insanı kendinden geçiren) gibi.

Balçık (Zorluklar) içindedir onlar, fakat gönül (Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguların kaynağı) gibi.
Gece  (Karanlıklar) içinde kalmışlardır fakat seher (Güneşin doğmadan önceki zamanı) gibi.

Zerreler gibi havadadır onlar (Görünmezler), güneş kaftandır (Elbisedir) onlara.
Balçığa ayak basmışlardır (Zorluğa talip olmuşlardır), gönlün tam içinden baş göstermişlerdir (İçten dışarıya aydınlık verendir).

Sen de bir an olsun onların canlarına hemdem (Sıkı-fıkı arkadaş) oldun, onların şarabını onların kadehinden içtin ya (Kendinden geçiren sözleri sözsün sahibinden aracısız, katışıksız, değişime uğramadan duydun), hoşsun, sarhoşsun, onların şarabı ile hayırdan (İyilikten) da geçtin artık, şer (kötülükten) den de.

Yeter oğul sus, her kuş bütün bir inciri yutabilir mi (Her insan bu sözleri içselleştiremez, anlayamaz)?
Dudu kuşunun yiyeceği şekerdir, karganınsa başka(leş) şey.

Tanrı bizi bu âleme niçin getirdi?
Âlemi gürültülere boğalım diye;
Zaten onun zinciri delileri daha da deli eder.
(Kargaşadan, gürültüden korkma)

Bu aşktan nerden aman bulacağız ki gökyüzü bile o büyük yayda, âşıklar gibi alt-üst olup gerile kalmış, gökyüzü bile onun tuzağına tutulmuş.

Şaşılacak derecede güzel, şaşılacak kadar şuh (Neşeli ve serbest) bir aşk ki canımıza neşe verdi;
Evet, her gece sarhoş, kendinden bile habersizce gel, gir kapıdan içeri.

Ey aşk, kanımı içmişsin, sabrımı , (Haksızlık vb. üzücü durumlar karşısında ses çıkarmadan onların geçmesini bekleme erdemi), kararımı almışsın, senin geceleyin, gündüzün yapageldiğin sınamalar yüzünden seher gibi (Karanlıkta) gizlenmişim, ne gecem belli, ne gündüzüm.
                                 ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Âşıkların binlerce defa zorlu değişimlere uğrayarak doğru görüşe sahip olduklarını öğrendik.
2.    Hakikati olduğu görmenin kolayca olmadığını, uzun çalışmalar sonunda olduğunu, Allah izin vermesiyle olduğunu öğrendik.
3.    Âşıkların dünyasının sıradan insanlardan farklı olduğunu, sıradan bir insanın aşığın halini kolayca anlayamayacağını öğrendik.
4.    Âşık kişinin aşk yolunda kararlı olduğunu, kaybettiklerinden çok daha fazlasını elde ettiklerini öğrendik.
                                     *
İşte böyle yaren,
Sıradan biri olmaktan kurtulup sayılı bir adam olmak için toplumun bize doğru gerçek iyi dediklerinin önce dışlanması ve yeniden değerlendirilmesinin yapılması önemlidir.

Tanrı’nın ve dostlarının bizi sevmesinin ve saygı duymasının kolayca olmayacağını bilmemiz ve anlamamız gereklidir.

Doğru olarak gördüğümüz ve bize sunulanı hemen hakikat olarak kabul etmemiz doğru değildir.

Doğrunun görmediğimiz yanları, gizlenmiş ve saklanmış yanlarının olduğunu, geçmişinden geleceğe doğru bir ilerleyişi olduğunu, gördüğümüz veya göremeyeceğimiz fayda ve zarar verebileceğini bilirsek, anlarsak ve sonunu gözlersek ancak hakikat diyebileceğimizi öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar