810- Ey Tebrizli Şems, öyle bir ersin ki ululuğuna
had (Sınır) yok, ululuktan da yüzlerce mertebe
ulusun sen;
Benim
canımsa öylesine bir balık ki karnında senin gibi bir Yunus (Peygamber) var işte.
Candan
gönülden âşıksan sevgilinin cevrini (Eziyetini,
sıkıntısını, üzüntüsünü, haksız davranışını), cefasını çek;
Âşık
değilsen (Olamadıysan) yürü, parasız pulsuz (Ücret beklemeden)
çalış, tiken çekedur (Sana batan sözlerin ne manaya
geldiğini anlamaya uğraş).
İnci
gibi (Mana) arı (Katışıksız)
duru (Temiz, berrak, bulanığı olmayan), değerli
bir can gerek ki bir dilbere yol bulsun, bu canların ayıbı olan canı bedeninden
çıkar da dâra çek (İdam et).
Gâh karanlığa dalar (Karanlıkta
olan bir şey göremez, iş yapamaz), gâh şaşırır ( Ne yapmak gerektiğini bilememek, nasıl davranacağını
kestirememek, içinden çıkamamak) kalır, şu candan bir eser bile kalmadı bende;
Sen de bülbül gibi sarhoş ol, varını-yoğunu gül bahçesine
çek.
Şu sert, şu serkeş felek atı, ruhuna ram olmamakta (Buyruğa uymamakta);
Sen o tapının tez at koşturan süvarisisin alıştır koşmaya
şu atı, râm’et (Emirlere
uymaya vücuduna boyun eğdir) onu.
Tek, eşsiz atlısın da ne vakte dek eşeğe (Kaba, düşüncesiz insana) kulluk (Sevgiyle bağlanıp hizmet) edeceksin?
Eşek sana, eşek yükü taşı diyor, utanmıyor musun bundan?
Yahudiler gibi korkak, töhmet altında (Suçu işlediğin düşünülmekte olarak) yaşamak-tasın, o halde Yahudiler gibi
sarığının üstüne samurdan bir sarı bağ bağla da Yahudiliğin belli olsun;
Yahut da, Yahudilikten tövbe et, gözünün açılması için
düşüncelerinin gözüne Mustafa’nın ayağının bastığı topraktan al da sürme gibi
çek.
Ne de şaşılacak şey:
Güz (Sonbahar) mevsimindeyiz,
güneş Hamel (Koç) burcuna girdi.
(Mart ayının son haftasında olan
burç zamanı işe başlamanın, önemli kişileri görmenin, yolculuk etmenin iyi
olduğuna inanılır)
Kanım kaynamaya başladı, beden ırmağında bir deve gibi
oynamaya, bedeni de oynatmaya girişti
***
DİVAN-I
KEBİR1
MEVLÂNÂ
CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Şems
Hazretlerinde sınırsız ululuk olduğunu öğrendik.
2. Mevlana Hazretleri Şems
Hazretlerini Allah’tan izin almadan, sabretmeden, acelecilik ederek halkını
terk eden Yunus Peygambere benzettiğini öğrendik.
3.
Candan ve
gönülden âşık olanın sevdiğinden gelen her zorluğa katlanması ve karşılık
beklemeden hizmet etmesi gerektiğini öğrendik.
4.
Utanç veren
duygu, düşünce ve eylemlerden canımızı temizleyerek sevdiğimize yönelmemiz gerektiğini
öğrendik.
5.
Âşık olan kişinin
şaşkınlığa ve kararsızlığa düşeceğini, bu halden korkmaması gerektiğini, bülbül
gibi gül kokusunu
takip ederek gül bahçesini bulmasının gerektiğini öğrendik.
6.
Allah’ın
emirlerini yapmak için vücudumuzu zorlamamız gerektiğini öğrendik.
7.
Kaba düşüncesiz,
korkak, kendini gizleyen, ikiyüzlü davrana insanlara sevgi ile bağlanılıp
hizmet edilmeye uygun olmadıklarını öğrendik.
8.
Düşüncelerin
doğru görüşlü olması için Hazreti Muhammet’i kendimize örnek almamız
gerektiğini öğrendik.
9.
İşe başlamanın ve
büyük kişilerle görüşme zamanının mart ayının son haftasına denk getirilmesi
gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Hassas kişilere sonucunu
kestiremeyeceği bir iş yapmaya karar verirse burnumuza kötü koku hissi uyarısı
gelir, sonucu iyi olacak olana da güzel koku hissi geleceğini öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ