720-
Bir an oluyor ki (Aşk) sana kanat veriyor,
uçuyorsun.
Bir
an geliyor ki demir sunuyor, denize atıp öylece kala kalıyorsun (Batıp hiçbir şey yapmadan bekliyorsun).
Bir
an sabah haline getiriyor seni, bir an akşam haline sokuyor.
(Her şeyi olduğu gibi gören aydınlığa, bazen de karanlıkta
hiçbir şey göremez hale getiriyor)
Bir
an titretiyor, bir an güldürüyor seni;
Bir
an sarhoş ediyor, bir an kadeh haline sokuyor seni.
Onun
elinde bir mühre (Şeffaf ve parlak kap) gibisin,
gâh şarapsın, gâh onun yüzünden sarhoş;
Fakat
bu mühreyi kırdı mı and olsun Tanrı’ya, seni tam, olgun
hale getirir.
Gâh
o olur, gâh bu;
Fakat senin sonucun, temkin makamına (Ağır başlılık, usluluk, kararsızlıktan kurtulmak, huzurlu ve sakinliğe
kavuşmak, ölçülü hareket sahibi olmaya) ulaşmaktır;
Ancak
seni şu renkten renge sokmakla makbul bir hale getirmededir, râmetmededir (İtaat etmeye, boyun eğdirmeye alıştırmaktadır) seni.
Sen
bir müddet Nuh’tun, her türlü sıkıntıya, her türlü eziyete ayakbastın, tahammül
ettin;
Şimdiyse
gemi gibi ayaksız olarak, adım atmadan yürütüyor seni.
Sus, hayran bir halde otur, hayretler yaratan bir hayran
haline gir;
Olgun, pişkin sözler söyleyen bir er-sin amma sözlerini
hamlaştırıyor.
Gene ekşi suratlı (Memnun olmayan
veya hoşnutsuzluk anlatan yüzlü) bir başkası çıkageldi, belki de bu, bir
zemheri (Kara kış).
Ey şekerler gibi tatlı saki, dök başına şunun bir kadeh
şarap.
Ya şarap sun ona yahut bir kolayını bul, yola sal onu;
Çünkü gül yüzlülerin arasında bir şeytanın bulunması hoş
değil oğul.
Ya peygamberlik şarabını sun da eşekliği kalmasın eşeğin,
İsa şarabıyla onda iki kanat bitsin göklere uçsun.
Gönül sarhoşlarının meclisine ayık biri gelirse içeri alma;
Bilirsin ya, sarhoşlar, sarhoşken hayır da işleyebilirler
şer (Kötülük, fenalık) de.
***
DİVAN-I
KEBİR1
MEVLÂNÂ
CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Aşkın insanı
değişik hallere soktuğunu sonunda da olgun hale yani bilgi, görgü ve hoşgörüsü gereği kadar
gelişmiş, ağırbaşlı (kimse) haline getirdiğini öğrendik.
2.
Aşkta bizim ağır
başlı, uslu, kararsızlıktan kurtulmuş, huzurlu ve sakinliğe kavuşmuş, ölçülü
hareketlerde olmaya ulaşmak için çalışmamız gerektiğini öğrendik.
3.
Tüm bu
çalışmalarımızın, değişimlerimizin Allah’a itaat etmek ve hükümlerine boyun
eğmek için alıştırmalar olduğunu öğrendik.
4.
Allah’a itaat
ettikten sonra zahmetsizce elde ettiklerimiz oldukça susarak hayret içinde kalmamız,
ham sözler söylememiz gerektiğini öğrendik. öğrendik.
5.
Ekşi yüzlü
kişinin soğuk eşek yapısında olduğunu, onunla bir arada olmanın yanlış
olduğunu, onun bizim ortamımıza uyması için peygamber sözleriyle kendinden
geçirmek gerektiğini, yine bizim ortamımıza katılmıyorsa hoşça uğurlamak
gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Gönül ehli kişilerin arasına ancak
âşıkların girebileceğini, sarhoşçasına yapılan işleri anlayamayacaklarını,
yanlış değerlendireceklerini, bundan dolayı ben ve benlik davasında olanların
içeri alınmayacağını kapı dışarı edileceğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ