620- Yeter artık bez yıkamayı bırak da periler (Cinlerin çok güzel ve alımlı olarak farz edilen dişilerine
verilen isim) duymasın, çünkü peri şöyle dursun, o ruh, Tanrı’ya en
yakın meleklerden bile usandı.
Halvet
(Şems Hazretleri ile baş başa kalmak) istiyor.
(Şems Hazretlerinin)
Nurunu göreli dünya gözümden düştü, varlık sanısı (Kendimi
değerli, önemli, yararlı sanmak düşüncesi) ebediyen çıktı gözümden.
Evveline
evvel olmayan makamdan (İlk kaynak, Tanrı makamından)
bir şimşektir, çaktı, bütün alemi yakıp kül etti.
Birlik
nuru bayrak açınca nice bizlik, benlik yıkıldı gitti.
Biz
vatanımızdan (İlahi âlemden) ayrılmışız, o
yüzden yorgunuz, sınamadayız.
Vatanından
ayrı düşen nasıl kendine güvenebilir?
Saki
(İçki sunan), Mushaf (Kur’an)
yerine eline bir kadeh aldı, o kızgın kadehinden gömleğimize bir ateş düştü,
yanıyoruz biz.
Ham
(Kaba, incelmemiş) bir adam kavun yemek için can
bostanına geldi, sen dünyada eşeğin keçi eti yediğini hiç gördün mü yahut gören
var mı?
Can
bostanında yetişen turfanda kavun, nasıl olur da her öküzün (Görgüsüz, kaba, anlayışsız, yeteneksiz kişinin), her
eşeğin (Kaba, düşüncesiz kişinin) nasibi (Payı) olur?
O
güzelim, o eşsiz meyveleri aklı başında, yiğit (Düşüncesini
açıkça söylemekten çekinmeyen) erler yer.
Batıda
bulunan yiyeceği Endülüs’ten (Şimdiki İspanya)
gelir, doğuda bulunan da Hürmüz’ün (Basra körfezine
yakın Hozistan eyaletinde mahsulü bol bir şehir) nimetleriyle
nimetlenir.
Kaysere
(Roma kıralı Jules Cesar) hizmet ederse
yiyeceği, içeceği kayserden gelir, onunla geçinir;
Urbuz’a
(Moğol beyine) kulsa Urbuz’un mutfağından yer.
Kapıp
alıcılıkla, hırsızlıkla bostancılığa girişen (Hırsızlık)
sonucu adalet memurları tarafından tutulur, Oğuzların işkencelerini çeker
***
DİVAN-I
KEBİR1
MEVLÂNÂ
CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Ayrılık özleminin
insanı sarhoş bir hale getirdiğini öğrendik.
2.
Her insanın
gıdasının başka olduğunu öğrendik.
3.
Kaba, anlayışsız,
yeteneksiz, düşüncesiz kimselerin ilahi âlemimin sırlarından pay
alamayacaklarını, hırsızlıkla almaya kalkanların cezalandırılacaklarını
öğrendik.
*
İşte
böyle yaren,
Kendini
eğitmemiz, disiplin altına sokmamız, Tanrı ölçü ve değerlerini yaşamımıza egemen
kılarak uygun olmamız gerektiğini, yüksek
âlemden beslenmek için kendimizi olgun insan
kılavuzluğunda ileri ve yukarı doğru yol almamız gerektiğini öğrendik, anladık.
Tanrı
doğrularını kendi doğrun haline getirmediysek; görgüsüz, kaba, anlayışsız,
yeteneksiz kalarak öküz seviyesinde olacağımızı, hiçbir gelişme göstermeyip
kendi işini yapıyorsak; kaba ve düşüncesiz eşek seviyesinde bir yaşam
süreceğimizi öğrendik, anladık.
Uygunluğa
ulaşmadan olgunların bahçelerinden hırsızlama söz çalıp kendi çıkarına
kullananların cezalandırılacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ