8 Ağustos 2014 Cuma

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 70 İNCİ BEYİT

70- Şu güzelim tanelerin (Allah’a sevgiyle bağlanan kulların) kulakları bir hoş rahmette (Allah’tan suçunun bağışlaması, kendisinin yarlıgamasını, merhamet etmesini beklemekte) ümitleri bir seher yelinin esintisinde (Duaların ret edilmediği zamanda duaların sonucunun hızlı bir biçimde gelmesini bekleyerek), öylece yeryüzünde mahpus kaldılar.

Lütfet (Allah’ım ver, bağışla), can işi altın gibi parlasın, güzellerle kucaklaşsın; ayakları şimdi baş olsun, saman çöpleri, şimdi kehribar kesilsin (Çekilen iken çeken olsun).

Bir nefesçik sus artık; verilseydi kimsenin temiz kardeşlerin kulaklarına bile söylenmediği bir sırrı söylerdim elbet.

Ey durup dinlenme nedir, bilmeyen rüzgârımız, güle bizden haber götür de deki:
Ey gül bahçesinden kaçıp da şekerle karılan gül (Tatlılıkla birleşen güzel koku), gül bahçesinden nasıl oldu da ayrıldın?

A gül, sen aslında şekersin (Özün tatlılık), şekere daha fazla layıksın; şeker de hoş, gül de hoş, fakat vefada (Allah’a aşkla bağlanıp dostlukta devamlıkta) bulunmak ikisinden de tatlı.

Yanağını şekerin yanağına koy, tat al şekerden, koku ver ona; şekerin sayesinde yolculuk cefasının acılığından kurtulmaya bak.

Şimdi gülbeşeker oldun ya, gönül gıdasısın, göz nurusun; artık gülden gönül-ü çek, o nerde, bu nerde?

Tikenle oturuyordun, tıpkı akıl gibi cana yoldaştın; yeryüzünden göğe ağ, konak-konak ta onunla buluşma yerine kadar yürü.

Halkın içinde gitmede gizli bir yolda yürümedesin; bahçeden bahçeye, ta şekillerin suretlerin belirdiği yere dek gidiyorsun.

Ey gül, bulunmaz bir kuşsun, kuşların aksine uçmadasın; o yandan geliyor haberin; bırak kolunu kanadını, başsız ayaksız gel.

                             ***
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdülbâki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Elimizin kolumuzun, gözümüzün, kulağımızın bu dünya yaşamında Allah tarafından bağlandığını, ancak özgür olmak için Allaha yalvararak ulaşabileceğimizi öğrendik.
2.    Allah bağışlarsa ancak alttaki birinin üst olacağını öğrendik.
3.    Herkesin küçümsediği biri iken Allahın güzellik vermesi ile sevilip sayılan ve aranan biri olmamız gerektiğini öğrendik.
4.    Başkalarına rahatsızlık veren biri durumundan çıkıp tatlı sözlü, güler yüzlü biri olmamız gerektiğini, daha iyisinin de Allaha aşkla bağlanıp dostluk etmek ve dostlukta devamlı olmamız olduğunu öğrendik.
5.    Halk içinde olup gizli bir yoldan göklere çıkmamız ta Allah’a ulaşana kadar yolumuza devam etmemiz gerektiğini öğrendik.
İşte böyle yaren,
Allah yoluna girmek isteyenlerin tek dileği olması gerektiğini, bunun da Allah’ı sevgili bilip buluşmak, konuşmak için yolun edebini öğrenmelerini ve uygulamalarının önemli ve gerekli olduğunu öğrendik, anladık.

Dünyada sahip olduğumuz her şeyin Allaha ait olduğundan, canı, kuvveti, aklı, yaptırma gücünü Allah verdiğinden Allahın bizi yarattığı çocuk gibi kendisine ihtiyaç duyan biri gibi istediğini öğrendik, anladık.
                                       *

RAVLİ

Popüler Yayınlar