100- Gâh şu beşe, altıya âşık olur, gâh güzel
canlar diler.
Bazı
kere de konak yerini kaybetmiş deve gibi o yana yeler durur.
Gâh
kuyu kazan gibi ümidi aşağılardadır, alçaklara iner, gâh Karun gibi definelere
dalar, hazineler gizler: gâh da Mesih gibi tazeleşir, göklere ağar, göklere
çıkar.
Sonucu,
senin lutfun ona yol verdi mi halden hale girmeden, renkten renge boyanmadan
kurtulur, şeyyadımız Şeydalaşır (Aşktan dolayı aklını
kaybeder), deli olur da kuşluk güneşi gibi bir renge dalar, artık.
Balıklar
gibi denizlere dalar, bağı, bahçesi, yurdu, vatanı deniz olur; mezarı da
denizdir artık, kefeni de, denizden başka ne varsa hepsini ölüm bilir, veba (Bulaşıcı hastalık) sayar.
Şu
renklerden sıyrılır, İsa’nın küpüne girer, “ Tanrı
boyası” belirir, artık Tanrı, dilediğini yapar.
Köpüklerden
kurtulur, hayâdan (Utanma, sıkılma) da; dönüp
dolaşmaktan da uzaklaşır, konup göçmekten de.
Milin
çevresinde dönen değirmen taşı gibi git ten de halâs (Kurtulur),
gelden de.
Gerçekten
de kapınızı açtık, dostlarınızı uzaklaştırmayın; sizden sonra gelecek soyunuzu,
sopunuzu (Bütün soy ve hısımları) da size
kattık, işte budur sevginin mükâfatı.
Gerçekten
de belinizi sıkıca bağladık, gerçekten de suçlarınızı yarlıgadık; rabbinize
şükrettiniz ya, bütün bunlar o yüzden;
Şükür razılığı elde ettirir.
Müstef’ilün
Müstef’ilün Müstef’ilün Müstef’ilün; anlatış kapısı kapalı, artık de ki: Susmak
bizce daha iyi, daha yerinde.
Ey
sakiler, ey sakiler (Ey âşıklara aşk sunanlar),
bugün bir biz varız, bir de siz varsınız.
Bir
boğucu suya düşmüşüz, hele bakalım, kim yüzme biliyor.
***
DİVAN-I
KEBİR1
MEVLÂNÂ
CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdülbâki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler öğrendik:
1.
Tanrı’yı aramak,
bulmak, buluşmak, konuşmak, bir olmak için aşk yolundan gidilmesi gerektiğini
öğrendik.
2.
Bu aşırı sevgi
olan aşkın mükâfatının bizden sonra gelecek olan soyumuzun da bu sevgi ve
dostluk çemberine girmesine miras olarak kalacağını öğrendik.
3.
Rabbine şükredip
razı olanın karşılığında Rabbinin razılığını kazanacağını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren,
Aşk
yolundan Allah’a ulaşmak yolculuğunda ki kazanımların bireysel olmadığını, eş,
çocuk ve akrabalara ve gelecek soya yok olmayan kalıcı bir mükâfata sahip
olunacağını öğrendik, anladık.
Atasının
doğru yolundan gidenin, miras olarak kalan bu yola sahip çıkanın hem bu dünyada
hem de ahrette sevinç içinde yaşayacağını öğrendik, anladık.
Kendine
Hak yolunu, doğru yolu seçmeyenlerin dünyanın
bin bir halleriyle uğraşacağını, yaşamından bir tat alamayacağını, yaşamı
anlayamayacağını öğrendik, anladık.
DEĞİŞİMLERE HAZIR OLUP UYUM SAĞLAMAK GEREKLİDİR.
*
RAVLİ