240-
Güneş, (Şemsi
Tebrizi Hazretlerinin) yüzünü görmüştü de utanmıştı.
Gök,
gönül gibi yarılmıştı, parçalanmıştı.
Onun
pırıltısı vurmuştu da suyla toprak, ateşten de fazla aydın olmuştu.
Göster
dedim merdiveni, göster de göklere ağayım (Çıkayım).
Dedi
ki:
“ Merdiven senin başındır, başını al ayaklar altına.”
Ayağını
başının üstüne koydun mu yıldızların üstüne ayak basarsın.
Heva
ve hevesini ( Zevk ve fazla istekten, boş ve geçici
şeylerden vazgeçip) yendin mi ayağını havaya atarsın;
Hadi gel!
Göklerde,
havalarda yüzlerce yol belirir sana, her seher çağı, dua gibi göklere ağarsın (Yükselirsin).
Ey
dostumuz, ey sevgilimiz, ey sırrımızı bilen, ey Yusuf’umuz (Huyu ve bedeni güzel), ey pazarımızın (Alış-veriş) aydınlığı, revacı (Değerlisi, kıymetlisi, geçerlisi, kabul olunan, beğenileni).
İşte
geçen yıl, bu yılımızın günlerine, anlarına gönül verdi.
Müflisleriz
(İflas etmiş) biz, sen yüzlerce haccımızsın (İhtiyacımızsın), yüzlerce işimiz gücümüz.
Uykuya
dalmışız biz, sen yüzlerce uyanık devletimizsin bizim.
Hastalarız
biz, sen hastalarımıza yüzlerce şifalar veren merhemsin.
Biz
tamamıyla yıkılmış gitmişiz, kereminle sensin mimarımız bizim.
Dün
akşam dedim ki:
“
Ey düzenbaz padişahlar padişahımız, baş çekme, inkârdan gelme, sen aldın
sarığımızı.”
Bana
cevap verdi dedi ki:
“
Hayır, yaptığımız iş senden gelmede; çünkü dağımız, ne söylersen o sesi
aksettirir sana”
***
DİVAN-I
KEBİR1
MEVLÂNÂ
CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik.
1.
Şemsi Tebrizi
Hazretlerinin verdiği aydınlığın görüş ve düşüncemizi aydınlattığını, doğru
işleri parlattığını ve verimli hale getirerek sonsuza kadar elimizde kalan
değerler oluşturduğunu öğrendik.
2.
Gökyüzüne
yükselmek isteyen kişinin; içi boş dışı süslü olandan, geçici ve aşırı
isteklerden ve zevklerden kendini soyutlamasının gerektiğini öğrendik.
3.
Ayağı bağlayan,
mal, mülk, makam, evlat gibi sevgi bağlarından kurtulmak gerektiğini öğrendik. (Sorumluluklardan değil, sevgi bağından)
4.
Dünyalık
nesnelere bağlanmanın ve bunları çok istemenin,
sevgiyle bağlanmanın;
gözümüzde doğruyu olduğu gibi görmemize engel olan bağ, kulağımıza da tıkaç
işlemi yaptığını öğrendik.(Ansal körlük ve sağırlık)
5.
Ait olduğumuz
toplumun bize doğru ve iyi diye dayattıkları tüm değerlerini değersiz kılarak yeni değerli bilgilere yer açmamız gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren,
Doğru
diye bize kabul ettirilen yanlışlardan, görüş ve düşüncemizi engelleyen göz ve
kulak bağlarından, hareketimizi engelleyen mal ve mülkün sevgi bağının meydana getirdiği tutsaklıktan
kurtulmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
Dünyaya
ait her ne varsa dünyada kalacağından, yanımızda götürmek mümkün olmadığından, istemesek
bile terk edip gideceğimizden bunlara sevgi ile bağlanmanın yanlış ve yersiz
olduğunu öğrendik, anladık.
Dünya
bağlarından ve insanların icatları ile oluşan değerlerin oluşturduğu bağlardan
kurtulan kişinin gökyüzüne kurulmuş merdivenin başına geleceğini öğrendik,
anladık.
Göklere
çıkmak isteyen kişinin ilk önce HAZIR olması, UYGUNLUK oluşturması gerekmektedir.
Uygunluk
oluşturduktan sonra Allah’a yalvararak kendisine yaklaşmak isteğini belirtmesi
gerekmektedir.
Duası
kabul olunana Allah’ın halen yaşayan veya ahretteki kendi OLGUN dostlarından birini sevdirerek onun yol
terbiyesini ve dikkat etmesi gerekenleri öğrettiğini öğrendik, anladık.
Hak
dostunun istekli kişiyi yapısına göre terbiye edip hazır hale getirdiğini,
Allah’ın izniyle görünen ve görünmeyen çok yardımlarda bulunduğunu öğrendik,
anladık.
Sevgiyle
bağlanmakla ve hizmet etmekle göklerde yüzlerce yolun açılacağını, uyanıklığa
kavuşulacağını öğrendik, anladık.
Bize
her ne kadar yardım gelirse gelsin bizim içimizden gelen bir istek olmadıkça
yol da görünmeyeceğini, yolculuk da yapılamayacağını öğrendik, anladık.
BOŞ KABIN İÇİNE BİR ŞEYLE DOLDURULUR.