28 Ağustos 2014 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 270 İNCİ BEYİT

270- Çavuşumuz (Şems Hazretleri) o ırmakta çok curalar (Mızrap ile çalınan iki veya üç teki saz) çalar, altı telli çok berbatlar (Çirkin, beğenilmeyen, darmadağın, viran eden) çalar (Sözler söyler), çok padişahlara omuz vurur (Sataşır) çavuşumuz.

Burada, şu hançer vuruşta zamanenin mirrihi bile dişidir.
( Hazreti Şems’in sözünün hedefe en isabetli giden oktan bile daha isabetli ve etkili vuruş yapar)

Başörtüsüyle (Kadın ruhuyla) gelinmez bizim savaşımıza, gelinmez başörtüsüyle (Çekingen davranışta olanlar) savaşa bizimle.

Güneşten ok istiyorsan dolunaydan kalkan edinmelisin;
Kaysersen (İmparatorsan) yürü, geç ışığımızdan, geç ışığımızdan.

(Şems Hazretlerinden bir silah bir güç temin etmek isteyenin önce karanlıkları aydınlatan yüce birini bulup hizmet ederek yetişmesi ile, o büyüğün etkili bakıştan (Nazarından) korunma yollarını öğrenmemiz gerekir)

(Şems Hazretlerinin bakışındaki ışığına alışık olmayanı yakacağını ve mahvedeceğinden arada koruyucu bir kalkana ihtiyaç duyulduğunu, yani herkes onunla hazırlıksız ve korumasız göz göze gelemez.)

Seni kesersek İshak ol (Güçlü ve anlayışlı) bize karşı, dal denizimize (Başka bir şeyle uğraşma, düşünmeden hızlıca gir bizim içimize) de sus, sus da (Tam öğrenip anlayana kadar sabırla bekle, konuşma) gücümüz kuvvetimiz kırıp dağıtmasın gemini (Hedef olup, batıp yok olma), parçalamasın gemini gücümüz kuvvetimiz.

Vefa (Sevgiyi sürdürme ve dostluk bağı) ve mürüvvetin (İyilikseverliğin, metliğin, insanlığın) coşar da belki bir kapı açarsın, kalk, gel dersin ümidiyle kapında oturmuşum.
(Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerinden yakınlaşma davet bekleyişi)

Ey güzel yüzünde daima yüzlerce lütuf (İyilik, yardım, bağış), yüzlerce merhamet (Çaresizlere yardımda bulunan) nuru parlayan güzel, canım kapında, senden gelen misk kokularına, amber kokularına gark olmuşum.

Sarhoşuz biz, başımız dönmede, başkalarının işleriyle alış-verişimiz yok.
Dünya alt-üst olsa gene umurumuzda değil, tek senin aşkın ebedi olsun.

Aşkın el çırpmada, yüzlerce başka-başka âlemler yaratmada, boşluktan, göklerden dışarı yüzlerce yepyeni asırlar (Zamanın parçalarını) meydana getirmede.

Ey gül gibi gülen aşk, ey akl-ı küll gibi (Doğada görülen genel uyum) güzel bakış;
Ey “ Hel etâ” (Allah’ı işitir ve görür) meydanının eşsiz binicisi, güneşi tut, koy çuvala.

Bu gün konuğuz sana, güler yüzünün sarhoşuyuz.
And olsun Tanrı’ya yüzünü andım mı gönlüm benden gidiyor.

                               ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik.
1.    Şems hazretlerinin hiç kimseden çekinmeden, insanı mahfeden sözler söylediğini öğrendik.
2.    Ham kişilerin Şems Hazretlerine yaklaşamadığını, kendini yetiştirmiş nice şeyhin bile rüyasında göremeyeceğini öğrendik.
3.    Mevlana Hazretlerinin işinin Şems Hazretlerinin aşkı olduğunu, başka hiçbir işle uğraşmadığını öğrendik.
4.    Şems Hazretlerinin yaşamın tüm uyumlarının yüzünde ayna gibi göründüğünü, yüzüne bakınca bütün kainatın göründüğünü öğrendik.
                                  *
İşte böyle yaren,
Ulu kişinin değerini, özelliklerini, gücünü, kuvvetini ancak başka bir ulunun görebileceğini, değerlendirebileceğini öğrendik, anladık.

Hazreti Mevlana’nın Şems Hazretlerine gönlünü aşk dolu olarak verdiğini, uğrunda canını vermek için de hazır olduğunu öğrendik, anladık.
                                           *

RAVLİ

Popüler Yayınlar