4 Ağustos 2014 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 30 İNCİ BEYİT

30- Firavun (Kibirli, suratsız ve kötü yürekli kişi) olmuştu, Nemrud’du adeta; gerçekten de “ Ben Tanrı’yım” der dururdu.
Boynu kırıldı da rabbim, rabbimiz demeye başladı.

Yüzü safran gibi sarardı.
Şirin yüzlü, şeker dudaklı bir işveli güzelin bakışlarının açtığı yaradan başka bir yarası yoktu.

O güzelin okuna mı daha fazla şaşmalı, yayına mı, gözleri mi daha güzel, dudakları mı?

O mu daha vefasız (Sözünde, sevgisinde devamlı olmayan), dünya mı, o mu daha çok gizli, Zümrüdüanka (Bilgi ile akıl veren, yol gösteren kuş) mı?

Şimdi, âşıkları sınama hususundaki can sırrını söyleyeyim, gizli kilitten, gizli zincirden kurtul da kendine gel, kulaklarını aç da dinle.

Fakat kulağını nasıl açabilirsin ki?
Kendinden geçmiş kişide kulak nerede?

Aklı fikri, Tanrı dileğini yapar hükmünden başka bir kurtaran yoktur.

Bu bağıran çağıran, ıztırarlara, heyecanlara düşen hocanın da sinek gibi kanatları koptu; Ayşe’nin aşkından ağlamaya başladı, gözlerine ak düştü diye feryada koyuldu.

Gerçekten de sizden sonra helâk (Mahvolduk) olduk, sizden uzağız, vay bize, eyvah bize.

Sizin buyurmamanız, yaşayışa bile bir ölüm; gönül rızasıyla dönün, gelin bize.

Akıl size rehin verilmiş, hüzünlerimize derman olacak birisi yok mu?
Gönül, sınamalarınıza uğramış, helâk cehenneminin ta ortasına düşmüş, yanıp duruyor.

Ey eli ayağı sağ hoca, kaza ve kader gelip çattı da ayağını kırdı; sen çok gönüller kırmıştın, onların cezası, geldi de ayağına isabet etti.

Bunu gene Tanrı inayetlerinden (İyiliklerinden, bağışlarından) say ki uğradığın zarar, aşk civarından geldi çattı, geçici aşkı bırak, işin sonu Tanrı aşkıdır.
                             ***
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdülbâki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    İnsanın başına sıkıntı gelince büyüklenmeden vazgeçip Allah’tan yardım istemek için “ Rabbim, Rabbimiz!” diyeceğini öğrendik.
2.    Bizi hapseden gizli kilitlerden ve ayağımızı bağlayıp hareket ettirmeyen gizli zincirlerden, akıl tutulmasından kurtulmamız gerektiğini öğrendik.
3.    Kişinin kendini öz eleştiriye sokarak, anı yaşayacak duruma getirince kulaklarının açıldığını öğrendik.
4.    Kendinde olmayan, geçmişiyle yaşayan veya gelecek endişesiyle korkan kişiye ne söylense o anı yaşamadığı için o sözleri duysa bile değerlendirecek durumda olmadığından sağır hükmünde değeri olacağını öğrendik.
5.    Kadın aşkına düşen kişinin kendi gözünü kendisinin kör edeceğini öğrendik.
6.    Gönüller kıran kişinin cezasının aklının kadına, mala, mülke, makama veya bunun gibi bir şeye tutkun hale getirilip bağlanacağını ve zararlara uğratılacağını öğrendik.
İşte böyle yaren,
Geçici sevgilere kapılmamak gerektiğini, bütün sevgilerin sonunun Tanrı aşkı olduğunu öğrendik, anladık.

Allah’ın aşk vasıtasıyla yücelttiği gibi aynı vasıtayla perişan ettiğini öğrendik, anladık.

 Burnumuzun sürtülmesini, zararlara uğramadan gönül rızasıyla Allah’a yönelmemizin doğru ve verimli bir davranış olacağını öğrendik, anladık.
                                       *

RAVLİ

Popüler Yayınlar