150-
Gizli-gizli o kadar dua et, geceleri o kadar ağla, inle ki sonucu yedi kat
gökten kulağına bir sestir gelsin.
Şuayb’
ın feryadı, çiy taneleri gibi döküp durduğu gözyaşları sonucu haddi aştı da
seher çağı kulağına bir sestir geldi:
“ Suçluysan bağışladım, yarlığadım (Af ettim) suçunu.
Cennet diliyorsan verdim, sus artık bırak duayı.”
O (Şuayb)
dedi ki:
“ Ne bunu istiyorum, ne onu; apaçık Tanrı cemalini istiyorum;
yedi deniz ateş olsa ona kavuşmak için dalar geçerim.
O cemalden
(Güzel yüzden) mahrum edip tapından sürdüysen, yaşlı
gözlerim o cemali görmeyecekse cennet yaramaz bana, işim yok orda, cehennemde
kalma daha iyi bence” dedi.
Bâri
az ağla dediler, gözlerin bozulmasın; ağlayış haddi aşarsa göz görmez olur.
“ İki gözüm de sonunda göremeyecekse onu ne diye kör olacağım
diye gam yiyeyim, her cüzüm (Parçam) göz kesilir.
Fakat gözlerim onu görmekten mahrum olacaksa mademki dosta lâyık
değilmiş, varsın kör olsun” dedi.
Dünyada
herkes sevgilisine can verir; fakat birinin sevgilisi kan tulumundan ibarettir,
öbürünün ki güneştir, ışıktır.
Mademki
herkes, kendince iyi kötü bir sevgili seçer; kendimizi bir yok (Olacaklar) için yok etmemiz yazık değil mi?
***
DİVAN-I
KEBİR1
MEVLÂNÂ
CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdülbâki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler öğrendik:
1.
Allah’tan bize
bir hitap gelene kadar geceleri halktan gizli ağlayarak dua etmek gerektiğini
öğrendik.
2.
Şuayb
Peygamberin, yetenekli, becerikli, akıllı, yumuşak huylu, çok namaz kılan bir
kimse olduğunu öğrendik.
3.
Şuayb Peygamberin
üç yüz yıl yaşadığını, ömrünün sonuna doğru gözlerine perde indiğini, Mekke’de
duaların kabul edildiği Makam-ı Halil denilen yerde gömülü olduğu rivayet
edildiğini öğrendik.
4.
Gözümüzün görmesi
sevgili ve hakiki dost olan Tanrı’yı görmek olduğunu, onun ışığını almak,
algılamak olduğunu öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Dünya
yaşamında herkesin iyi-kötü bir sevgili seçtiğini, ebedi dost olan Allah’ı
sevgili olarak seçmemizin doğru olduğunu öğrendik, anladık.
Yalvarış
ve ağlayışla Allah’ı istememiz gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ