24 Ağustos 2014 Pazar

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 230 İNCİ BEYİT

230- Ey mercanla dolu denizim, and olsun Tanrı’ya,  canım ivmede (Değişmede ve hızlanmada), sabrım kalmadı, şu başı dönmüş canın, bu değirmenin dönüşünden başı döndü artık.

Kervanbaşı, hatırım için olsun, Allah için olsun, sürme buradan kervanı, gitme bu konaktan ileriye, hele develeri bir ıhlat  (Çöktür) şurada.

Hayır, hayır, yürü ey deli, delicesine yürü, kanlar içinde bir hoş halde yürü;

Nelikten (Niçin, ne işe yarar, kim diye sorma) nitelikten (Kendini başkalarından ayıran özelliklerinden)  söz açma, neliksiz yürü, cana konak yeri yok çünkü.

Kalıbın toprağa girerse canın göklere ağar (Yükseklere çıkar);
Hırkan yırtılırsa meraklanma, canına yokluk yok senin.

Gönül sırrına bigâne (Yabancı, ilgisiz) değilsin sen, göster yüzünü, bir aynasın çünkü.

Mademki aşka düştün, elbette başına fitneler (Karışıklıklar, kargaşalar) gelecek, sınamalar (İmtihanlar, denetlemeler) gelecek.

Bana diyorsun ki nasıl da gitmedesin, kayıtsızca, koşa-koşa gidiyorsun;
Dikkat et, kanlar içinde yelip yortmadasın (Acele ve telaşla ), hem de nereye dek gideceksin hiç söylemiyorsun.

Söyleyeyim:
Gönül ateşlerinin içinden geçerek, yerlere döşenmiş gönüllerin üstünden aşarak, gönül sevdasıyla yuvarlanıp durarak ta “Tanrı dilediğini işler” (İbrahim suresi 27) denizine dek.

Her an bir elçi gelmede, canın yakasına yapışıp çekmede:
Her an gönülde bir hayal belirmede;
Yani canın aslına gel diyor hepsi de.

Gönül, şu renk, şu koku âleminden (Dünyadan), o asıl nerede diye naralar atıp elbiselerini yırtarak bucak-bucak kaçıyor.

Bu gün gördüm sevgiliyi, gördüm her işe, her yüce aydınlık veren güzeli, Mustafa’nın (Peygamberimizin) ruhu gibi göklere ağıyordu (Çıkıyordu).
                          ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik.
1.    Tanrı sanatını işleyişini seyretmenin, buradaki hızlı değişim ve hareketlerin insanın başını döndüreceğini öğrendik.
2.    Aklımızın anlaması için bir an olsun her şeyin durmasını istediğimizi, fakat işleyişin güzelliği karşısında bu istekten hemen vazgeçtiğimizi öğrendik.
3.    Canımızın bedenimizden kurtulduğu zaman göklere çıktığını, canımızın hiçbir kaybı olmayacağını öğrendik.
4.    Aşka düşen kişinin başına bu aşkında ne kadar samimi, istekli ve kararlı olduğunu test etmek için karışıklıklara, kargaşalara uğratılacağını, seviyenin belirlenmesi için imtihana tabi tutulacağını öğrendik.
5.    İbrahim suresi 27. Ayette belirtilen “ Allah dilediğini yapar” sırrını anlayıp akıl erdirmeye kadar giden süreçte; gönül işlerinin sevgiyle ateşler içinden geçerek bu hakikati görüp anlayana kadar devam edeceğini öğrendik.
6.    Canımıza her an: “Aslına dön, geldiğin yere geri dön” mesajı geldiğini öğrendik.
7.    Gönlümüzün “ Aslına dön” mesajını duyduğunu, dünya âleminde aslını aradığını, bulamayınca da elbiselerini yırttığını öğrendik.
                                *
İşte böyle yaren,
Şems Hazretlerinin ruhunun Hazreti Muhammed Peygamberimiz gibi göklere yükseldiğini gördüğünü, sevgi hayranlıkla seyrettiğini öğrendik, anladık.
                                           *

RAVLİ

Popüler Yayınlar