26 Ağustos 2014 Salı

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 250 İNCİ BEYİT

250- Evet dedim (Şemsi Tebrizi Hazretlerine), gerçekten de dağız, şu ses de (Akseden ses de) bizim sesimiz:
Fakat ey dilediğini yapan dost, dilediğimizi yapmak, bizim elimizde değil ki.

Toyumuz (Ziyafetimiz), düğünümüz kutlu olsun dünyaya.
Tanrı, toyu (Ziyafeti), düğünü bir kumaş gibi tam bizim boyumuza göre ölçtü, biçti.

Zühre  (Venüs yıldızı) Ay’a (Çekici kuvvetine) eşit oldu, dudu kuşu şekere (Papağan şeker yiyince tatlı konuşur).
Güzel yüzlü sevgilimiz her gece bir başka düğün yapıyor.

( Venüs yıldızının etkileri: Yumuşak ve sevimli, incelik ve zarafet, neşeli ve istekli, oynak ve şarkıcı, birleşme ve tebrik etme ve güzel huylu bulunmuştur.
Bu yıldıza bakanın kalbine sevinç geldiğinden ona küçük mutlu adı verilmiştir.)

Sultanımızın devleti sayesinde kalpler ferahladı, insanlar birbirlerine eş oldu, zahmetler sıkıntılar çıktı gitti.

Haydi, bakalım, bu gece yeniden düğüne, toya (Ziyafete) gidiyorsun.
Ey şehrimizi bezeyen güzel, güzellere damat oluyorsun.

Mahallemizde ne güzel yürüyorsun, bize doğru ne de hoş salına-salına geliyorsun.

Ey ırmağımız, ey bizi arayan sevgili, deremizde ne de hoş, ne de güzel çağlaya-çağlaya akıyorsun.

Dileğimizi uyuyor, ne de hoş gidiyorsun, ayağımızın bağını ne de hoş çözüyorsun.

Elimizden tutup ne de tatlı-tatlı yürütüyorsun bizi ey dünyamızın Yusuf’u (Huyu ve bedeni güzel).

Cefa (Eziyet, sıkıntı, naz) edersen yaraşır sana.
Senden vefa ummak (Sevginde, sözünde durmanı beklemek) hatadır bize.
Kanlara bulanmış canımıza dilediğin gibi bas ayağını.

Ey canımın canı, canımızı sevgilimizin (Tanrı) tapısına kadar çek.
Şu kemik parçasını da al, Anka’mıza (Yüceliklerde yaşayan, hiç yere inmeyen kuşa) armağan götür.

Arifler (Çok anlayışlı ve sezgililer), dünya padişahının, o canlara can katan padişahımızın devleti sayesinde raks edin, insaflılar, çark vurun, dönüp oynayın.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik.
1.    Hazreti Mevlana’nın sesinin yükseklerden yankılandığını ama söylenen sözü gerçekleştirecek kuvvet ve kudrete sahip olmadığını, ancak bu sözleri gerçekleştirecek olanın Şemsi Tebrizi Hazretleri olduğunu öğrendik.
2.    Yüce sözleri söyleyen ile bunları gerçekleştiren kişinin bir araya gelmesinin, şenlik, düğün, ziyafet olacağını öğrendik.
3.    Şems Hazretlerinin güzellikleriyle Mevlana Hazretlerinin çekiciliğinin bir araya gelmesini Tanrı’nın istediğini, bu buluşmanın, birleşmenin bütün halka eşit oranda Tanrı’nın bütün kullarına aşk ziyafeti vermesi için olduğunu öğrendik.
4.    Hazreti Mevlana’nın canını verecek kadar Şems Hazretlerini sevdiğini, hayran olduğunu, her hareketini hoş karşıladığını ve beğendiğini öğrendik.
                                *
İşte böyle yaren,
Ayrı özelliklere sahip bu iki büyüğümüzün bir araya gelmesinden meydana gelen ve bizlere bağışladıkları nur dolu sözleri, sırları, hakikati, yaşamanın anlamını, yücelere bizim de çıkabileceğimiz ümidini verdiklerini, Allah’a giden yolu gösterdiklerini, yolu aydınlattıklarını öğrendik, anladık.
                                           *

RAVLİ

Popüler Yayınlar