190- Ey ay gibi güzel padişah (Allah’tan aldığı ışığı karanlıkta kalmışlara yansıtarak
aydınlatan), ey yüzlerce güzelden güzel (Hayranlık
uyandıran hoşluğa sahip), ey su (Doğruyu olduğu
gibi söyleyen), ey ateş (Aşk ateşini yakan,
alevlendiren), gel.
Gel
ey inci (Şekli değişmeyen mücevher), gel ey
deniz (Büyük, ulu).
Ey
kendisine canımın kul (Sevgiyle bağlandığı),
köle olduğu (Karşılık beklemeden hizmet ettiği) Şemseddin,
ey Rûh-ul Emin (Emin ve temiz ruh), Tebriz (Şehri), senin yüceliğin yüzünden yeryüzü arşa (Göğün en yüksek katına) döndü, Mescid-i Aksâ’dan (Sevgi ve saygı ile bağlanılan yerden) gel.
Ey
âşıkların ilkbaharı, yeşillik senden gebe; ey bağları, bahçeleri güldüren,
sevgilimizden haberin var mı?
Ey
nefesi güzel rüzgârlar, ey âşıkların feryadına yetenler, ey candan da, mekândan
da tertemiz yel, neredeydin sen, neredeydin?
Ey
Rum ülkesinin de fitnesi, Habeş ülkesinin de; şaşırdım kaldım, bu güzel koku,
ya Yusuf’un gömleğinin kokusudur yahut Mustafa’nın (Hz.
Muhammed’in) hırkasının.
Ey
doğruluk ırmağı, sen bizim sevgilimizin arkında akıyorsun, sen gönüllerin
Tûrîsînâ’sısın (Seninle konuşmak Allah ile konuşmak
gibi) sen canlara can katmadasın.
Ey
sözü, özü güzel, ey bütün halleri hoş dilber, ey yılın da, ayın da kul, köle
kesildiği dost, ayın da hoş senin, yılın da.
Ey
ansızın kopuveren kıyamet, ey sonsuz rahmet, ey düşünceler ormanını yalım-yalım
(Alev-alev) saran ateş.
Bugün
gülerek geldin.
Bugün
zindana âdeta bir anahtar gibi gelip çattın.
Muhtaçlara
Tanrı lütfü (İyiliği, güzelliği, bağışı), ihsanı
(Bağışlaması) gibi geliverdin.
Güneşe
perdeci sensin, ümit bağlayacak, güvenilecek er sensin, istenecek şey de
sensin, isteyen de sen.
Hem
başlangıçsın sen, hem son.
***
DİVAN-I
KEBİR1
MEVLÂNÂ
CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdülbâki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler öğrendik:
1.
Şems-i Tebrizi
Hazretlerine özlem ve davet övgülerini, özelliklerini bir-bir sayarak bize
tanıttığını öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Şems
Hazretlerinin ne kadar değerli sırlara sahip
olan biri olduğunu Mevlana Hazretlerinin dilinden öğrendik, anladık.
Allah
dostlarının birbirine iltifat etmeleri gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ