26 Ağustos 2013 Pazartesi

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 77

Pirra bugizin ki bi pir in sfer
Hest bes pur afet u havf ü hatar
( Hazreti Mevlana, Mesnevi 1.inci cilt 2943 inci beyit açıklaması)

“ Piri kendine rehber (Birinin doğruyu bulmasına yardımcı olan, yol gösteren kimse, delil, şahit)et.

Pir(Deneyimli, yaşlı bilgin)siz bu Hak yolunda (Eksiklikleri, yanlışları bütün çıplaklığıyla ortaya koyan, doğruluk ve insafı gösteren) sefer korku, âfet ve muhatara (Tehlike, zarar, ziyanla) doludur.

Pir sana kılavuz ve mürşit olursa seni Cenab-ı Kibriya’nın bargâhına (İzinle girilen, yüksek düzeydeki büyüklerin olduğu yer) kadar götürür.

Eğer yol bilen Pir’e yol arkadaşı değilsen lâmekân (Adresi olmayan yer) şehrine yol bulamazsın.

Her ne kadar o yol korku ve muhatara ile dolu olsa da rehber olan Pir’in himmeti (Yardımı, kayırması), seni onlardan kurtarır.

Şu kadar ki, sen can ve gönülden ona teslim ol, onun muradından bir adım dışarı çıkma, nefsinin hava ve hevesinden yüz çevir.

Ne derse emrine uy.

                                  ***
Gülşen-i tevhid İbrahim Şahidi
Çeviren Midhat bahari Beytur
İnkilap ve Aka kitapevleri Koll.Şrt.1967 basım.


                                 ***
Neler öğrendik:

1.   Öncelikle eksikliklerimizi, yanlışlarımızı yüzümüze söyleyen, yüzleşmemizi sağlayan, doğru sözlü bu yolu bilen ve yolu aydınlatan ve gösteren yaşlı bir büyüğü bulmamız, sevgiyle bağlanarak onun tüm isteklerini yerine getirerek hizmet etmemiz gerektiğini öğrendik.

2.   Tanrı çok şeyi perdelediği ve değerli olanı görünmez hale (Sır) getirdiği için doğruyu bulmanın ve uygun davranmanın, hakikati tanımanın, doğru olanı yapmanın zor olduğunu, bu alana izinli girilebileceğini öğrendik.

3.    Yetki ve izin verilmiş kişilerin önderliği olmadan, doğru bilerek birçok yanlışlar yapabileceğimizi, yanlış yol izlemekle zarara, uğrayacağımızı, bu yolda gitmekten korkup çekineceğimizi, vazgeçmemiz için birçok engel ve hilelerle şaşırtıldığımızı öğrendik.

                                              *
İşte böyle yaren,

Herkes doğruyum, iyiyim, haklıyım, yaptıklarım iyi der ama bu pazarda ölçü ve tartıya vurulmadan bir şeyin gerçek değeri söylemekle belli olmaz.

İlle de ölçü, örnek, bir karşılığı, delili, şahidi olması ve sonucunun görünür olması lazımdır.

Mevlana Hazretleri hep “ Yarabbi, beni doğruları yüzüme söyleyen dosttan mahrum etme” mealen söylemektedir.

Yüzleşmek zordur.

Yeniden yapılanmak için yüzleşerek eksikliklerimizin, hatalarımızın, kusurlarımızın, günahlarımızın ortaya konup tanımlanması ve bilinmesi gerekir.

Bir pirin yardımıyla bilinmesi ile sonra kabul etme ve bunlardan temizlenmek gerekir.

Pir gerekli temizlik yapılmasını sağlayarak; temel ve bu temel üzerine inşa edilecek doğru ve gerçeklikleri özenle inşa eder.

Kabul ettiğimiz ve savunduğumuz sonra da yanlış olduğunu anlasak bile, kendi kendimizi ne kadar telkin etsek de yine eski yanlışına çok çabuk dönebileceğimiz için;  bize anlatıp yol gösterecek Pir gereklidir.

Kendimizden kurtulup kendimize başka biri gibi eleştirebilecek duruma gelmek için başka bir Pirin bizi eğittikten sonra ki yapabilir durumdur.

Yani ben kendimi bilir, tanırım demek yeterli ve doğru bir tanımlama değildir.

Herkes hayal dünyasında kendi gerçek dediği hayalleriyle yaşar sıradan biri olarak bu dünyaya gelir ve giderler.
 
Uykuda olan ne söylersen söyle dinlemez, anlamaz, yapmaz.
Uyanmış, ışığa kavuşmuş, yolu gören kişiye ne mutlu.

Sayılı ve ebedi yaşamı hedefleyen bu önerilen davranışlara istekli olur, zorluklarına katlanır ve sevinç içinde yaşama sırlarına ulaşır.

                                              *
RAVLİ YÜZLEŞMEK yazarak Googleden incelemelisin.

                                              *
RAVLİ

Popüler Yayınlar