Tu çidani mahv-u sekr-u inbisât
“ Sen ki bu fani bağla (Kolayca kopacak) bağlanmaktan kurtarılmışsın, Allah âşıklarının
mahv (Eksiklikten, kusurdan, kabahatten, ayıptan
kurtulmak), sarhoşluk (İçki içmeden Allah’tan gelen sarhoşluk), ve gönül ferahlığı gibi
halleri ne bileceksin.”
O kimya ile senin bakırın
altın olmadıkça sen ilahi makamlara nasıl ulaşacaksın?
Haydi, o iksiri arayan ol,
mürit ol (Sevgi ve saygıyla bağlan), pirin (Yol gösteren, yolunu aydınlatan bilgili ihtiyar)
ayağının toprağı ol.
Sen onun müridi (Sevgi ve saygıyla bağlan) oldun mu, murat (İstenilen, aranılan) olursun.
Sen kendini ona verdin mi, o
da kendini sana verir.
Mürit, pirin isteklisi olduğu
gibi pir de, o fayda isteyen müridin isteklisi olur.
Nasıl ki fakir (İhtiyacı olan); hayır sahibine doğru koşarsa, hayır
sahibi (İyilik yapmak için arayışta olan) de
fakiri öyle arar.
Çeviren Midhat bahari Beytur
İnkilap ve Aka kitapevleri Koll.Şrt.1967 basım.
***
Neler öğrendik:
1.
Sonunda yok
olacak şeyleri (Dünyaya ait) severek bağlanan
kişilerin; eksiklikten, kusurdan kabahatten, ayıptan kurtulamadıklarını,
Tanrıdan gelen sarhoşluğu, gönül ferahlığını bilemeyeceklerini, sevince
ulaşamayacaklarını öğrendik.
2.
Kendimizi
değiştirmedikçe, geliştirmedikçe, din yolundan gitmedikçe yüksek makamlara
ulamayacağımızı öğrendik.
3.
Bize doğru yolu,
Allah yolunu gösteren bilge, yaşlı, yol göstericiye bağlanıp hizmet etmedikçe
sevince ulaşamayacağımızı öğrendik.
4.
Kendimizi doğru
yolda yetiştirirsek bir zaman sonra istenilen, sevilen olacağımızı öğrendik.
5.
Hizmet edenin bir
zaman sonra hizmet edilen duruma geleceğini öğrendik.
6.
İsteğin
karşılıklı olarak yoğunluk kazandırdığını öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Kendimize yükseklerde bir
yerde yer edinmek için istekli, kararlı ve Allah’a yalvarmak suretiyle bu
isteğimizin olması için bir Tanrı erinin yönlendirmesiyle ancak bir sonuç
alabiliriz.
Nasıl bir yol izleyeceğini:
RAVLİ ARİFLİK YOLU yazarak Googleden okumalısın.
*
RAVLİ