Bulacep men âşık-ı in her duzıd
“ Ben onun kahrına (Zorlama. Cebir. * Ezme. Mahvetme. * Fazlaca üzüntü. Keder
içine işleme. * Cenâb-ı Hakkın şiddetli ve azap verici özelliğinin kendisini
göstermesi). da, Lütfü'ne (Güzellik, hoşluk,
iyilik, iyi davranışlar) da ciddiyetle aşığım.
Bu iki zıdda âşık olmam,
şaşılacak bir şey değildir”
Aşk ehlinin (Ustasının) başbuğ ve önderi, aşk sultanı Mevlana ne
kadar güzel söylüyor.
O, kâinat tozundan etek
silkti (Kendini soyutladı), balık gibi zat
deryasına daldı.
(Yaratılanları
bıraktı yaratanın kendisiyle ilgilendi)
O, âşıkların göz nuru,
cihanın bütün alâyişinden (Gösteriş, göz kamaştırma)
pak oldu.
Beşer kendinden fani (Yok) olunca lütfüyle kahır, küfür ile din; hayr ile
şer önünde bir olur.
(Birbiri
ile zıt görünenlerin aslında bir olduğunun sırrına ulaşmak)
İnsanın canı perdeden
kurtulunca, güneşten daha parlak, daha aydın görünür.
Çeviren Midhat bahari Beytur
İnkilap ve Aka kitapevleri Koll.Şrt.1967 basım.
***
RAVLİ PERDE yazarak Googleden perdeyi öğrenmelisin.
Neler öğrendik:
1.
Âşık olan kişinin
sevdiğinden gelen acı veya tatlı her şeyi olduğu gibi
kabul edip; sevdiğinden uzaklaşmaması gerektiğini öğrendik.
2.
Sevdiğimizi
olduğu gibi kabul edip sevmemiz gerektiğini öğrendik.
3.
Sevdiğimizden hep
hoşumuza giden davranışlar gelmediğini, hoşumuza gitmeyen davranışlar olsa bile
sevgimizden ve sevgilimizden ayrılmamamız gerektiğini öğrendik.
4.
Ben ve ben
merkezli düşünce ve davranışlardan kendini temizleyip Allah yoluna giren,
Allah’a sevgi ile bağlanan kişinin tarafsız ve yansız ve her şeye eşit bakışa
sahip olacağını öğrendik.
5.
Sahip
olduklarımızın kendimize perde oluşturduğunu, doğru görüş sahibi olmamızı
engellediğini öğrendik.
İşte böyle yaren,
Sevgi; sevdiğimizin
olanaklarına ve bize sağladıklarına yönelik olursa kısa süreli ve devam etmeyen
bir zamana bağlanmış olur.
Sevdiğimizi olduğu gibi
sevmemiz ve kabul etmemiz gerekmektedir.
Yani kendisini sevmemiz
gerekmektedir.
Aşkta yol almış kişiler
Allah’tan başına ne gelirse gelsin sevgiliden gelmiş kabul ederek huzur içinde
yaşarlar.
Allah’ın takdirine ancak
Allah’ı sevenler, âşık olanlar memnuniyet göstererek hoş ve sarhoş olurlar.
Şikâyetçi olanlar her neden
şikâyet ederlerse etsinler sonuç olarak Allah’tan şikâyetçidirler.
*
RAVLİ