Guft-i her cani Mesih asazti
“ Canlardan perde kalksaydı,
canların her sözü mesihane ( Hayat veren, şifa veren,
iyileştiren, etki eden) olurdu.”
Ruh su gibi temiz ve saftı,
cisme gelince toprakla bulandı.
Riyazetle (Açlıkla) tekrar berraklaşınca toprağın verdiği
bulanıklık ondan ayrıldı ve o zaman cemalinden nikabı (Yüzünden örtüyü)
attı, ay ve güneş gibi pırıldamaya başladı.
Ruh, ten hapsinden kurtulunca
kemal (Olgunluk) bulur, Hakkın verdiği kudretle
kol ve kanat açar (Yükseklere ulaşabilecek duruma)
gelir.
Taşa ve toprağa baksa; taş
inci, toprak altın olur.
***
Gülşen-i tevhid İbrahim
ŞahidiÇeviren Midhat bahari Beytur
İnkilap ve Aka kitapevleri Koll.Şrt.1967 basım.
***
Neler öğrendik:
1.
Canımızı,
ruhumuzu, gönlümüzü, kalbimizi, aklımızı; topraktan oluşanlara bağlı kalmaktan
kurtardığımız zaman doğru görüş sahibi olabileceğimizi, hastalıklardan
kurtulabileceğimizi, yükseklere çıkmak için uygun hale gelebileceğimizi
öğrendik.
2.
Canımızın,
ruhumuzun, kalbimizin, gönlümüzün, aklımızın yüksek âlemden geldiğini öğrendik.
3.
Vücudumuzun topraktan
olduğunu ve topraktan olan gıda ile beslendiğini öğrendik.
4.
Yüksek âlemden
gelen görünmeyen ama etkisinin çok açık olduğu değerlerin insan vücudunda
birleştiğini, adeta hapis olduğunu öğrendik.
İşte böyle yaren,
Bulanıklıktan kurtularak
canımızı kurtarmak için dünyada olan karmaşadan, karışıklıktan, ikiyüzlülükten,
biraz kendimizi çekmemiz gerekiyor.
Vücudumuzu beslemeyi
azaltarak ruhumuzu beslemek için uğraşı vermemiz gerekiyor.
*
RAVLİ