24 Ağustos 2013 Cumartesi

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 74

İn heme enva i daniş ruz i merk
Daniş-i fakrest saz ı rah u berk
( Hazreti Mevlana, Mesnevi 1.inci cilt 2834 inci beyit açıklaması)

“ Bu çeşit bilgilerden ölüm günü ancak Hazreti Ahmed’in fakr u fena bilgisidir ki Hak yolunu ve azığını temin etti.”

Kim halisane (Temiz yürekle) ibadet için değil de, sırf kibir etmek (Kendini beğenmek, başkalarından üstün tutmak, büyüklenmek, benlik) gurur (Kendini beğenme, büyüklenme, benlik, kibir) böbürlenmek (Övünerek kabarmak, üstünlük taslamak, kurulmak) münakaşa ile çatışmak için ilim öğrendiyse, hakikatte cahil ondan iyidir.

Çünkü cahil hiç olmazsa kibir ve azamet şarabiyle sarhoş değildir.
Cahil, cehlini itiraf eder, öteki ise kendi faziletinden (Erdem) bahisle boş yere övünür.

Haydi, gönlünü açan, her müşkülünü çözen bir ilmi öğren.
Senin beşeri vasıfların yıkandıktan (İnsanlık özelliklerin temizlendikten sonra) sonradır ki, sana Allah’ın sırları münkeşif (Açılmış, meydana çıkarılmış, keşfolunan, yeni bulunmuş.) olur.

                                 ***
Gülşen-i tevhid İbrahim Şahidi
Çeviren Midhat bahari Beytur
İnkilap ve Aka kitapevleri Koll.Şrt.1967 basım.


                                 ***
Neler öğrendik:

1.   Hak yolunu doğru anlatan ve gösterenin Hazreti Muhammed olduğunu öğrendik.

2.   Hazreti Muhammed’in gösterdiği doğru yolun fakr u fena yolu olduğunu öğrendik.

3.   Hazreti Muhammed’in ilminin büyük ve görünmeyen her sorunu en güzel, en çabuk ve en faydalı çözen bir ilim olduğunu öğrendik.

4.   Allah’ın sırlarına kavuşmak için hayvani özelliklerden temizlenip insanı özelliklere kavuşmamızın gerektiğini öğrendik.

                                                 *
İşte böyle yaren,

Doğru yolu bulmak, bu yolda ilerlemek için önce doğru kişiyi bulmamız, severek bağlanmamız, her sözünü doğru kabul ederek uygulamamız, hizmet etmemiz gerekmektedir.

Önceki bize yol gösteren, bu yola heveslendiren büyüklerimiz Hazreti Peygamberimizin gidip geldiği, bize önerdiği yolu seçmişler ve ebedi mutluluğa kavuşmuşlardır, sevinç içinde yaşama sırlarına erişmişler ve bizlerin de faydalanmamız için inceliklerini anlatmışlardır.

Bizden yaptıklarına karşılık hiçbir maddi karşılık beklemeyen büyüklerimize gönülden inanmamız ve onları severek saygı göstermemiz gerekmektedir.

Bu yolu anlatanlar maddi beklenti içinde olanları bilmelisin ki bizden değillerdir, ilahi âlemi görmemişlerdir ve görenlerin sözlerini sanki görmüş gibi takdim ederler.

İkiyüzlü sahtekâr din adamlarını yalnız sözleri ile değil yaşam şekliyle de tanımalısın ki böylelerinden uzak durmalısın.

                                       *
RAVLİ

Popüler Yayınlar