Mirevim ender mekân u lâmekân
“ Allah’ın ol, emriyle her
şeyi olduran hüküm çevgeninin
(Topu
yönlendiren sopa) önünde mekânda da, lâmekânda (Adresi
olmayan yer) da yürüyelim.”
İnsandaki iki sıfattan biri
gidince vücudunda yalnız bir sıfat (Bir kimsenin görev,
ödev, toplumsal veya hukuki bakımdan yeri ve özelliği) kalır.
İnsanlık vasfı (Nitelik) ondan gidince sureti (Görüntüsü) adam, manası eşek olur.
Ondan sonra her ne yerse
yesin?
Yine sırf eşektir.
Hakikatte o, hayvandan
aşağıdır.
Eğer hayvanlık vasfı gider,
kalmazsa sureti adam olur, manası melek.
O, eğer zehir yese helva
olur.
Makam yönünden meleklerden
yüce olur.Çeviren Midhat bahari Beytur
İnkilap ve Aka kitapevleri Koll.Şrt.1967 basım.
***
Neler öğrendik:
1.
Kendimizi
özelliklerimizi tanımamız ve bilmemiz gerektiğini öğrendik.
2.
Doğduğumuz ve
toplumun üzerimizde oluşturduğu değer yargıları yeniden gözden geçirmemiz
gerektiğini öğrendik.
3.
İkinci doğum,
doğuş diye Hazreti Mevlana’nın bize önerdiği yolu ve çizgiyi bilip, tanıyıp bu
yolu izlememiz gerektiğini öğrendik.
4.
Allah’ın bize bahşettiği,
hayvanlardan üstün nitelik verdiği insan olmayı geliştirmemiz gerektiğini
öğrendik.
5.
Kendimizi
geliştirmez ve değiştirmezsek görünümümüz insan manamız hayvan olarak
kalacağımızı öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
İnsan ol demek kolaydır ama
insan olmak söylendiği kadar kolay değildir.
Önce kendimizi bilmemiz,
sonra tercih edeceğimiz yolu tespit edip o yoldan ayrılmadan gitmemiz
gerekmektedir.
Kendini bilmeyen, belli bir
yol izlemeyen kişi derme çatma bilgilerle bulanıklaşır, çetin sorunlar
karşısında şaşkın kalır.
Bizlerle yeni tanışmış olan
yaren (Arkadaş, dost) MANTIK AL-TAYR ve
İLAHİNAME hikâyelerini FERİDÜDDİN_İ ATTAR hazretlerinin yazdığı, Hak âşıklarına
hediye ettiği kitabı baştan sona kadar sırasıyla okumaları gerekir.
Bloğumuzda sırasıyla
bulabilirsin.
Bu öğreti kavramlar üzerinden
olduğundan önceleri fazla bir şey anlamazsın fakat sonra hepsini birden anlar
duruma gelirsin.
Hazreti Mevlana’nın havuz
öğretisi diye anlattığı:
Öğren havuza at.
Havuza parmağını sokup ağzına
aldığın zaman her tadın damağımıza geldiğini anlatır.
Sıradan bir insan olmaktan
kurtulmak isteyene, aklının anlayabileceği şekilde görünmeyen, perdelenmiş
sırları anlattık, açık ettik.
Artık gerisi sana kalmıştır.
*
RAVLİ