Aşkhay-ı evvelin-u âhirin
“ Ben öyle bir aşka dalmışım
ki evvel âhir (Önce
ve sonra) gelenlerin aşkı, benim bu aşkımın içinde gark olmuşlardır.”
Mevlana öyle derin bir
denizdir ki, o denizin hududunun derecesi ne olduğunu kimse kestiremez.
Onun aşkında önce ve sonra
gelenlerin aşkı gark oluyor.
Ben bu sırları nakledemem.
Çünkü bunlar nakil ve
beyandan ve anlaşılmaktan uzaktır.
Aşktan Mevlana’ya öyle bir
zevk geldi ki, ondan başkası o zevki tadamaz.
O, maşukunun has visalini
tattı.
(Sevgili
ile arada karışık bir şey olmadan buluşup konuştu)
İzzet (Saygı, ikram, ululuk) ve Hakkın cemaliyle
(Yüz yüze) mülakat (Görüşme) derneğinin üst başında oturan kimsenin kapı dışında kalması mümkün
müdür?
***
Gülşen-i tevhid İbrahim
ŞahidiÇeviren Midhat bahari Beytur
İnkilap ve Aka kitapevleri Koll.Şrt.1967 basım.
***
Neler öğrendik:
1.
Mevlana
Hazretlerinin aşk öğretmeni olduğunu, aşkı Mevlana hazretlerinden öğrenmemiz
gerektiğini öğrendik.
2.
Mevlana
Hazretlerinin sözlerinin Tanrı katından aktarılan sözler olduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren, Aşkı ancak aşık olanın yol göstermesiyle, bu yolu aydınlatanın usta olmasıyla ve söylenenleri doğru kabul ederek yaşamına geçirmenle elde ediş olur.
Parça-parça aşk için söylenen parlak sözlerden aşk namına bir elde edemezsin.
Aşk uzun ve zor bir yol olup, hayatının her anını kapsamalıdır.
RAVLİ AŞK yazarak bu konuda Mevlana Hazretlerinin yol işaretlerini okumalısın ve yolu takip etmelisin.
*
RAVLİ