Canın, beden hırkasını giydiği (Ana rahminde olan) gün kereminle (Soyluluğun, ululuğun, büyüklüğün gereği bağışta, iyilikte bulmasıyla) inayet (İyilik ve yardım, kayırma) denizi coşmuş, köpürmüştür.
Gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağının) zurnası, nice zamandır (Uzun süreden beri), dudak şarabını (Dudak dudağa gelmesiyle) içmiş-durmuştur;
Senin dudağından da coştu-köpürdü işte.
***
ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI
Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982
***
Neler öğrendik;
Allah yarattığı cana insan sıfatı veren vücut elbisesini giydirdiği zaman ona büyüklüğünün, ululuğunun, soyluluğun gereği iyiliklerde bulunduğunu, diğer can verdiklerinden farklı olarak kayırdığını, bağışlarda bulunduğunu, ödev ve sorumluluk verdiğini öğrendik.
Gönülden gelen seslerin zurna ile birleşince canın duygu ve düşünceleri güçlü bir tepki ile heyecanlanarak, içte içe kaynayarak dışarı vurduğunu, öğrendik.
*
RAVLİ