Bizi elest (Allah'ın Adem aleyhisselamı yaratınca, kıyamete kadar gelecek olan zürriyetin (Çocuklarını) zerreler halinde onun belinden çıkarıp onlara :”Elestü bi-rabbiküm=Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” dediği, zaman, “Evet, sen Rabbimizsin” diye cevap verdikleri gün, yaradılış başlangıcı) meyhanesinden (Tekkesinden) getirdiler;
Hem de coşkun, per-perişan (Dağınık, düzensiz, karmakarışık) , sarhoş bir halde getirdiler.
Yokluktan varlığa getirdiler bizi;
O yüzden gene meyhaneye (Tekkeye) doğru çekecekler.
***
ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI
Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982
***
Neler öğrendik;
Mevlana Hazretleri sonradan Allah'ı tanıyan, bilen, öğrenen olmadığını, yaradılış gününden beri ve kıyamete kadar Allah'ın hitabıyla sarhoş olup coşkunluk gösteren olduğunu öğrendik.
Mevlana Hazretlerini hiç yoktan var edip dünyaya getirdikleri gibi gene geldiği yere geri döneceğini, bu yüzden tekkenin içine doğru çektiklerini öğrendik.
Mevlevilerin yaradılış gününe doğru geri yolculuk edip o anı hatırlayıp tekrar yaşayarak Allah'a yaklaşacaklarını, bu yolculukta her adımda yetişip olgunlaşacaklarını Mevlana Hazretlerinden öğrendiklerini, öğrendik.
*
RAVLİ
