(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
7090. Şu gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı), bilenle (Bir şeyi anlamış veya öğrenmiş bulunanla) bilinen (Değeri belli olan(Nicelik), malum olan) arasında tercemanlık (Çevirmenlik) edip durmada.
Gönül sahipleri (Kalpte oluşan duyguların kaynağında yer edinmişler) bilir, gönül nedir?
Her canı olmayan gönlün değerini ne bilsin.
Gönülü (Kalpte oluşan duyguların kaynağını) Tanrı kapısında bulabilirsin;
Filanda, feşmanda (Önem verilmeyen, hafifsenen kimsede) bulunmaz gönül.
Alemde sınıkları (Kırık, çıkık, yenilmişi, bozguna uğrayanları) onaran, her izi olanı, her izi bulunmayanı gereği gibi gören Tanrı'dan başkasında bulamazsın gönülü.
Tatlı dudaklım (Şems Hazretleri) acı sözler söylemez;
Ağzımdan şarabı (Tanrı şarabı) eksik etmez.
Her sabah çağı beni soyar (Toplumun üstüne giydirdiği değerleri çıkartır), gel der, elbiseni soyan benim.
Eve atlar (Hızlıca)-gelir, mühlet (Vade) vermez;
Yaptıklarını yeter bulmaz;
Peki, ne yapayım ben?
Sağrağıyla (Tanrı şarabı dolu kadehiyle) sersemim;
Onu gördüm de bedenim can kesildi.
Yedi kat göğe sığmak ardır (Utanma, utanç duyma), ayıpdır (Kusur, eksiklik) ona.,
O, zati (Zaten) gömleğimin içinde dolaşıp duruyor.
Onun tatlı şerbetiyle aslan gibi bir yüreğim var;
Onunla kavgaya giriştim mi, tatlı sözlüyüm ben.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Kalpte oluşan duygularımızın kaynağının anlamış veya öğrenmiş bulunan ile değeri belli olan arasında çevirmenlik yaptığını öğrendik.
Aklımızla anlamış veya öğrenmiş olduğumuzu gönlümüzün aklımıza çeviri yaparak değerinin anlaşılmasını, önemini sağladığını öğrendik.
Bilmenin öğrenmenin yeterli olmadığını, onun değerinin de önemsenmesinin gerektiğini öğrendik.
Aklımızı değerli olanla değersiz olanı ayırmasını dikkatlice yapmasını, değersizlerden temizlemesin gerekli olduğunu öğrendik.
Gönlün değerli olanı anlayıp bildiğini bilip farkındalığını geliştirenlerin, gönlünü değerli kişi ve işlere verenlere gönül sahibi dendiğini öğrendik.
Gönlün değerini ancak Allah'ı bilmek, onun emirlerini yapmakla, yasakladıklarından uzak durmakla gönlü oluşturulabileceğimizi, doğru kaynaktan beslenen hale geleceğimizi öğrendik.
Sıradan, önemsiz kişilerde gönlün olmadığını, önem verilmeyen, hafif kişlerde olmadığını öğrendik.
Üzülen, incinen, yerinen kişilerin gönlünü Allah'ın gördüğünü, düzeltip işler veya kullanılır duruma soktuğunu, işe yarar duruma getirdiğini öğrendik.
Şems Hazretlerin gönül alıcı söz, tatlı söz söylediğini, onura dokunan, gönlü inciten söz Mevlana Hazretlerine söylemediğini, toplumun hazret üstüne bindirdiği yük ve baskılardan arındırdığını, anadan yeni doğmuş gibi yaradılış programına getirdiğini öğrendik.
Şems Hazretleri Mevlana Hazretlerinin yaptıklarını yeterli bulmadığını, daha fazla iş yapmasını istediğini, fakat hazreti gören Mevlana Hazretlerinin manevi sarhoşluğun tesirine girdiğini öğrendik.
Mevlana Hazretlerinin gömleğinin içinde dolaşıp durduğunu öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerin Şems Hazretlerinden aldığı güç ve tatlılıkta davrandığını, kavgasının bile tatlılıkla olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
