15 Aralık 2022 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 7080 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)


7080. Ona (Şems Hazretlerine) ne dersem diyeyim, acizliğimi (Gücü bir işe yetmez olanın durumunu) bildirmedir;

Onu bilmiyorum ben ki sitem (Bir kimseye, yaptığı bir hareketin veya söylediği sözün üzüntü, alınganlık, kırgınlık gibi duygular uyandırdığını öfkelenmeden belirtme) ediyorsun, vebale (Manevi sorumluluğuna) giriyorsun diye korkutayım.


Canlarına girersin, bedenlerini esridirsin (Sarhoş olmasına yol açarsın);

Meclislerde (Toplantılara alır) oturtursun onları;

Hem de o meclislerde büyük sağraklar (İçi Tanrı şarabı dolu büyük kadehler) vardır.


Bütün sorular, bütün cevaplar ondan;

Ben sanki bir rebabım (Telli çalgıyım);

Hadi, feryad et (Haykır, çığlık at) diye mızrabı vuran, yayı çeken o.


Terazilerimizi düzene (Belli yönteme, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem) korsun (Koyarsın);

Seslerimizi güzelleştirirsin;

Gamlarımızı (Üzüntülerimizi) giderirsin;

Gücün-kuvvetin çetin (Elde edilmesi, amaçlanan duruma getirilmeye, işlenmesi güç, engeli çok olansın);

Azabını (Büyük sıkıntın, eziyetin) pek (Alışılmış olandan çok) senin.


Bir soluk olur, mat oldum (Yenildim) sesi gelir bizden;

Bir soluk olur, kurtuluş sesi duyulur;

O güzel huylu (Doğuştan gelen özellikleri) bana vurur-durur, halimi (İçinde bulunulan şartları, taşınan nitelikleri bütününü) anlatır-gider.


Bir zaman gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağının) mahallesine (Komşuların olduğu yere) daldım;

Gönlün halinden (Durumundan) bir iz (Belirti, eser) aramaya koyuldum.


Bakayım, gönlümün halleri (Çözülmesi, ayıklanması, karışık bir sorunun içinden çıkma, sonuca varma) nedir dedim;

Çünkü bütün bir dünya, gördüm ki onun yüzünden feryada (Haykıraracak ağlayayacak duruma ) düşmüş.


Her ovada, her şehirde hakimlerin sözlerinden bir destan (Kahramanlık şiiri) aradım.


Hepsi de gönlün elinden (Kalpte oluşan duyguların etkisiyle) feryada (Haykıracak ağlayacak duruma) geldi;

Şu sözden bir zanna (Suçlanacak duruma)– şüpheye (Bir olguyla ilgili gerçeğin ne olduğunu kestirememekten doğan kararsızlık, şüphe, acaba diyecek) düştüm.


Aklımdan (Düşünmeden, anlamadan, kavramadan) kalktım, gönüle (Kalpte oluşan duyguların kaynağına) doğru yola düştüm;

Fakat onun bulunmadığı hiçbir yer de görmedim.

                            ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385

                             ***

Neler öğrendik;

  1. Mevlana Hazretleri Şems Hazretleri hakkında söylediği sözlerin güzü yetmez kişinin sözleri olduğunu gösterdiğini öğrendik.

  2. Şems Hazretlerinin sorumluluk almaktan korkmadığını,kendisine sevgiyle bağlananı büyüklerin toplantısına götürüp orada yer verip Tanrı şarabı ikram edip sarhoş ettiğini öğrendik.

  3. Şems Hazretleri soru soran ve sorulara cevap veren olduğunu, çok sözü Mevlana Hazretlerine söylettiğini öğrendik.

  4. Şems Hazretleri kendisine sevgiyle bağlanmış kişinin uyumunu, dengesini, sistemini düzenlemesini sağlayıp güzelleştirdiğini, gücünü kuvvetini gösterdiğini öğrendik.

  5. Şems Hazretleri güzel huyuyla yardım ettiğini öğrendik.

  6. Mevlana Hazretleri bir zaman kendi çevresiyle uğraşırken Şems Hazretlerini kaybettiğini, duygusal dalgalanmaya düştüğünü öğrendik.

                               *

İşte böyle yaren;

Şems Hazretleri aklımızda, gönlümüzde, yer ettiğini Mevlana Hazretlerinden öğrendik, anladık.

                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar