(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
7020. Toprak, onun (Can) yüzünden yeşermiş, çayır-çimen olmuş;
Gökyüzü, onun yüzünden kararsız (Düzensiz, istikrarsız) bir hale gelmiş.,
Her yanda, onun yüzünden bütün kötülüklerden kurtulmuş bir bahtı yaver (Şansı iyi olmuşlar) var.
Akıl (Düşünme, anlama, ve kavrama gücü) ondan tam bir inanç (Bir düşünceye gönülden bağlı bulunmak) istemede;
Sabır (Olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme), ondan yardım beklemede.,
Aşk (Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu), onun yüzünden gizli şeyleri bilmede;
Toprak, onun yüzünden insan şekline girmede.
Yel (Rüzgâr), esip aramada;
Sular el yumada (Yıkamada)..
Bizse Mesih'cesine (Bebek İsa gibi) konuşmadayız;
Toprak da Meryem (İsa'nın annesi) gibi susmuş-kalmış.
Toprak geminin çevresini kaplayan dalgalı denizi seyret;
Zemzem (Kâbe yakınında bulunan bir kuyunun Müslümanlarca kutsal sayılan suyu) kuyusunun dibindeki Ka’be'lere (Kutsal sayılan yere) bak, Mekke'leri (Kutsal şehirleri) gör.
Padişah diyor ki:
Sus, kendini kuyuya atma;
Çünkü sen Şelevlem (Hırsızlık yaparken yakalandığında, saklandığı dolapta yakalan hırsızın, yakalayan ev sahibine Şevelem-şevelem deyince uçulacağına inandırdığı, inanan ev sahibinin bu kelimeleri söyleyip üst aşağa atlayınca ayağını kırdığı, hırsızın kaçtığı hikaye) sözüyle ne kova yapmayı bilirsin, ne ip örmeyi (Faydalı iş yapmayı bilemezsin).
Tanrı başarı verir de sizinle buluşursam, can gözüm, güzelliğinizi alımınızı
görürse.
Şükrane (İyilik bilme, gönül borcu, minnettarlık) olarak canımı sadaka (Karşılık beklemeden yapılan yardım şeklinde) verir gibi verir-giderim.
Allah için alçalışıma, aşkıma acıyın:
Acırsanız size ne olur, neyiniz eksilir?
Ne vaktedek (Zamana kadar) ayrı kalacağım sizden:
Ne zamanedek (Zamana kadar) hayalinizle düşüp kalkacağım ben?
Sizin benden usancınız arttıkça benim sabrım (Olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme gücüm) eksildi.,
Noolurdu, sabrım gibi sizin de usancınız (Bıkkınlığımız) eksilseydi.
Onu hatırlayıp andıkça andı da göz, artık kötülüklerinizi görmez oldu; Cilvelerinize (Hoşa gitmek için yapılan davranış), nazlarınıza (Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranışlara) daldı da kötü sözlerinizi duymaz oldu kulak.
***
DİVAN-I
KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ
GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Allah dostuna hizmet etmek için çayır-çimenin yeşerdiğini, gökyüzünün düzensiz ve istikrarsız hareket ettiğini, şans oluşturduğunu öğrendik.
Aklın Allah dostundan inanç istediğini, sabretmekte sebep aradığını öğrendik, anladık.
Aşkın Allah dostunun sayesinde gizli şeyleri bildiğini, insan sekline girip kendini gösterdiğini öğrendik.
Rüzgâ esip, suların temizlemede, kişiler konuşarak Allah dostuna hizmet ettiğini öğrendik.
Kutsal yerlerin, kutsal suların Allah dostlarının hizmeti için oluştuğunu öğrendik.
Bizim hakikati bilip hırsızlık yaparken yakalanmış, kendini kurtarmak için yalan söyleyip zarar veren olmamamız için gerekli olduğunu öğrendik.
Mevlana Hazretleri Allah dostuna canını karşılık beklemeden verdiğini, gittiğini öğrendik.
Mevlana Hazretleri Allah için alçalış gösterdiğini, değerini bilmemiz gerektiğini öğrendik.
Mevlana Hazretleri usanmamız, kendisinden ayrı kalmamızı istemediğini, hayalimizin yetmeyeceğini, ziyaret etmemiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Seven sevdiğini aklına getirerek sözünü ettiği, düşündüğü, hatırladığı zaman o kişinin hayalinin gözüktüğünü, kötülükleri görmediğini, kötü sözleri duymaz olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
