23 Ağustos 2021 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 2790 İNCİ BEYİT

(Mevlana hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
 
2790. Birisinin gözüne hayalin (Görüntün) gelmiyorsa gözü, kesilmiş keçinin gözü gibi morarır da bön-bön bakar (Anlamayarak, safça, şaşkın-şaşkın bakar)-durur.
 
Dünya zindanına (Çok karanlık ve sıkıntılı yere) düşmeden önce boyuna seninleydim ben;
Keşke şu tuzağa yol uğratmasaydım (Tuzağa düşmeseydim).
 
Sana kaç defa söyledim; 
Bu yolculuğa çıkmamamız için
Hoşum ben, hiç yolculuğa çıkmam dedim...
Gel de şu sarp (Dik, çıkılması ve geçilmesi güç yerden) yolculuğa bak;
Ta yücelerden yer yüzüne dek (Kadar) bir yolculuk.
 
Lütfun (Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik ve yardım) yolladı beni, git, hiç ürkme;
Sana bir zarar gelmez;
Keremim (Soyluluğum, ululuğum, büyüklüğüm, asaletim) kılavuzluk eder dedi.
 
Gidersen açılırsın, pişer-olgunlaşırsın;
Her şeyden haberin olarak marifetli hünerli bir (Beceri isteyen usta olmuş bir) halde yurduna gene döner-gelirsin diye kandırıyorsun beni.
 
A haberin de ca dedim;
Sensiz haberi ne yapayım ben?
Zati (Doğrusunu istersen) bir haber için kim gider?
Meğer ki senden haberi olmasın.
 
Elinden şarap tim mi hiçbir şeyden haberim olmaz, sarhoş olur, hoş bir hale gelirim,
Ne zarardan ürküntüm (Şaşkınlığım) kalır, ne bir korkum;
Ne insanlığın kötülüğünden haberim olur, ne iyiliğinden.
 
Yol kesenlerin sözleri gibi kulağıma sözler söyledi de baştan çıkardı o padişah beni;
Bir şaşkın (Düşünceleri dağılmış, karışmış, ne yapacağını bilemez duruma gelmiş) etti-gitti.
 
Hikaye uzundur;
Evet..
Ah onun düzenbazlığından (Hile yoluyla aldatan, hile yapan), ah.
Fakat bir lütuf (İyilik, yardım) etti mi de şu gecemize bir seher çağıdır (Aydınlanma zamanı), gelir-çatar.
 
A sözler söyleyen arif (Çok anlayışlı ve sezgili kişi), gönülleri yaralılar için sehredek (Sabahın güneş doğmadan önceki zamanına kadar) sabredersen (Olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden beklersen), sensin benim canım, sensin benim görüp gözetenim (Koruyanım, yardım edenim, bağlı olanım, bağlanmış olduğum).
                   ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1. Kendine Allah dostunu sevgili etmeyenin, onu göremese bile hayali gözüne gelmiyorsa o kişi hayatı anlamayarak, kişi ve olaylara safça, şaşkın- şaşkın bakacağını, ömrünü böyle geçireceğini öğrendik.
2. Bilen kişinin dünya âlemine gelmeden önce ruhlar âleminde iken Allah dostlarıyla beraber olduğunu, dünya tuzağından kurtulamadığını öğrendik.
3. Dünya âleminde yaşarken geldiğimiz yere doğru yolculuğa çıkmamız, geldiğimiz yerleri görmemiz, güçlükler karşısında kararlılığımızdan dönmeden bu yolculuğu tamamlayarak yaşam bilincine ulaşmamız gerektiğini öğrendik.
4. Geldiğimiz yere gitmek isteğinin Allah yakınları, dostlarının iyilik ve yardımıyla olacağını, zarar gelmeyeceğini, ürkmememiz gerektiğini, soylu büyüklerimizin kılavuzluğuyla bu yolculuğu tamamlamamız gerektiğini öğrendik.
5. Soylu, ulu, büyük, asil Allah dostlarını tanımamız, onlardan haberli olmamız, yakınlaşmamız, ikram ettikleri Tanrı şarabından içmemiz gerektiğini öğrendik.
6. Bu yolculukta eliyle ikram edilen Tanrı şarabının sarhoşluğuyla kişinin hoş bir hale geleceğini, şaşkınlık ve korkunun kalmayacağını, insanların iyiliği veya kötülüğü ile ilgilenmeyeceğini öğrendik.
7. Bu yolculuğa çıkmaktan veya geri döndürmek için en yakınların olmak üzere şeytana kadar yol kesicilerin olacağını, bir çok düzen ve hilelerle karşılaşılacağını, kararlılığımızdan dönmeden yolumuza devam etmemiz gerektiğini öğrendik.
                           *
İşte böyle yaren;
Anlayışlı ve sezgili kişi olarak, sabır göstererek sonucu beklememiz, bağlandığımız ve çok sevdiğimiz Allah dostunun bizi koruyup yardım edeceğinden en ufak tereddüt etmeden geldiğimiz yere gitmemiz, bu yolculuğu tamamlamamız, sonra dünya hayatına bilinçli olarak devam etmemiz gerektiğini öğrendik. anladık.
                          *
RAVLİ
 
  

Popüler Yayınlar