(Mevlana hazretleri gönlü, aşkı
anlatıyor)
2640. Hadi, kıyamet gününden (Dünyanın sonu ve bütün
ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağı zamandan) önce bir üfür (Kuvvetli nefesinle gönder duanı) geçmişlere de gökyüzü bile duysun, mahşerini (Kıyamet günü dirilenlerin toplanacakları yeri) beğensin.
Hey, hadi, bizim
dilimizle söyle.,
Ama işaretle değil, apacık söyle;
A bütün huyu (Alışkanlığı) kan dökmek olan güzel;
Niceyedek (Ne zamana
kadar) sitemlerle (Hareketin veya
söylediği sözün üzüntü, alınganlık, kırgınlık duyguları öfkelenmeden belirtme) kan içeceksin sen?
Niceye bir ciğerini ısıracaksın, başını yemeyi kuracaksın?
Niceye bir iş şöyle oldu, böyle oldu diye kötü haberler vereceksin ona?
A dudağı şekere, gecesi güzelim cennete benzeyen, niceye bir dudağını acıtacaksın onun, niceye bir gecesini karartacaksın?
Hiç bal zehir verir mi, ya da şekerden sirke coşar mı?
A uluları bile yanıltan, niceye bir yanıltıp duracaksın bizi?
O dudaklarından ne çıkarsa çıksın;
Şekeri haber vermededir.,
Ne yaparsan yap, yaptığında lütuflar (İyilikler, yardımlar) vardır, fakat gizli.
Selvi (Düzgün uzun boylu), bir çöpe benzer mi hiç;
Altın bakıra çalar mı
(Benzer mi)?
A kıyamet gününün sahibi, sen de kimseciklere benzer misin hiç?
Aşağılık kişilerin sözleri umurumda (Beni hiç
ilgilendirmez) bile değil;
Ekşi suratlılann dudaklarına da
aldırış etmem, salına-salına gezişlerine de.,
Hoşum ben, eteğini çekeyim senin;
Sen de çek benim eteğimi.
Kader senin canınla benim canımı birbirine dikmiş.,
Senin kapında hoşum da hoşum, iyiyim de iyiyim ey hoşların, güzellerin padişahı.
Dudaklarını bana sundu;
Hiç bir dudakta o tad yok...
Dudaklarından tattığım lezzeti hiç bir dudak tatmamıştır.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Kıyamet günü gelmeden önce kendi kıyametimizi yaşayarak ölmemiz, sonra dirilip ait olacağımız topluluğu görmemiz, dualarımızı şimdiden yapıp geleceğe göndermek gerektiğini öğrendik.
("Ölmeden önce ölünüz" hadisi şerifinin manasını
anlamak ve yaşamak)
2. Allah yakınının iyi, tatlı, aydınlık sözler söyleyeceğini öğrendik.
3. Özenle yaratılan insanın kendi güzelliğini görmesi, kendisini döküntü, süprüntü haline getirmemesi gerektiğini öğrendik.
4. Niteliği düşük, adi kişinin sözlerini değerli bulup önemsememek, küskünlük veya hoşnutsuzluk anlatan ekşi yüzlere ilgi göstermemek, ilgilenmemek, ilgisiz kalmak, kibirli yürüyüşlerine görmezlikten gelmek gerektiğini öğrendik.
5. Kaderin Allah yakını ile yakınlaştırmış ise onun kapısında hoş olmak, iyi olmak, onu güzellerin güzeli olarak görmek gerektiğini, tıpkı Şems Hazretleri ile Mevlana Hazretlerinin canlarının birbirine dikildiği gibi olmanın fırsatını kaçırmamak gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Senin kapında hoşum da hoşum, iyiyim de iyiyim ey hoşların, güzellerin padişahı.
Hiç bir dudakta o tad yok...
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Kıyamet günü gelmeden önce kendi kıyametimizi yaşayarak ölmemiz, sonra dirilip ait olacağımız topluluğu görmemiz, dualarımızı şimdiden yapıp geleceğe göndermek gerektiğini öğrendik.
2. Allah yakınının iyi, tatlı, aydınlık sözler söyleyeceğini öğrendik.
3. Özenle yaratılan insanın kendi güzelliğini görmesi, kendisini döküntü, süprüntü haline getirmemesi gerektiğini öğrendik.
4. Niteliği düşük, adi kişinin sözlerini değerli bulup önemsememek, küskünlük veya hoşnutsuzluk anlatan ekşi yüzlere ilgi göstermemek, ilgilenmemek, ilgisiz kalmak, kibirli yürüyüşlerine görmezlikten gelmek gerektiğini öğrendik.
5. Kaderin Allah yakını ile yakınlaştırmış ise onun kapısında hoş olmak, iyi olmak, onu güzellerin güzeli olarak görmek gerektiğini, tıpkı Şems Hazretleri ile Mevlana Hazretlerinin canlarının birbirine dikildiği gibi olmanın fırsatını kaçırmamak gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;