14 Ağustos 2021 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 2700 İNCİ BEYİT

(Mevlana hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
 
2700. Her yurttaşı diriltir;
Ağızsız-dilsiz feryatlar eder.,
Her erkeğin, her kadının fitnesi (Karışıklık, kargaşa çıkaracak) olan o söz solukdaşın (Özel olan, özel davranış biçimi, yolu olan) nerde senin?
 
Damarına el koy, tez koştur onu...
A soluğu bize parlaklık veren (Işığın kaynağı), nerde pazarının parlaklığı (Parlak ışığı görecek, ışığı alacak alıcı göz nerde)?
 
Şarap (Tanrı şarabı) sun, şarap (Tanrı şarabı) sun.,
Bizi anma - gitsin...
Neşe, çalgı-çağanak günü;
Oturma;
Kayırma bizi (Öncelik ve ayrıcalık tanıma) .
 
Buluşma sarhoşu olmuş da gelmişim;
Yokluk (İhtiyaçsızlık) kılıcına kurban olmuş da gelmişim...
Böyle değilsem hiç mi, hiç sevindirme beni.
 
Hocam. anlamış-bilmişsin, devlet davulunu çalmışsın;
Can olgunu (Bilgi, görgü ve hoşgörü olarak gelişmiş, ağırbaşlı kimse) olmuş da gelmişsin, artık ustaya el sunma.
 
Yıkık gönlünde (Kalpte oluşan duyguların kaynağında) onun gizli definesi var...
Kendine gel de şu yıkık köyünü Bağdad'a bile değişme.
 
A and (Yemin) olsun Tanya, senin şu karanlık geçen, yüzlerce güzelim günden iyi...
Geceyi verme, gündüzü arama;
Ac ağacını (Beyaz ve pembe çiçekleri bulunan ve hafif tüylü yapıda olan bir bitkiyi)  verip şimşadı (Şimşir ağacı, fazla büyümeyen küçük çalı tipinde ağacı) alma.
 
İki (Mana ve madde) dünyada da Tanrı'dan başka solukdaş yok.,
Nen (Neyin) varsa ondan başkasına verme sakın.
 
Şu çadırın içindesin ama çadırı kuranla da bilesin (Bir arada olduğunu bilmelisin);
Yalnız gönül ipini evtaddan (Büyük bilgin insandan) başkasına verme.
 
A can sakıysi (İnsan ruhuna Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan), sözle harcama ömrünü;
Yetimlerin malını yeme de feryat etmeye el atma.
                   ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.  Allah yakını her yurttaşı dirilttiğini, ağızsız, dilsiz konuştuğunu, her erkeğin ve kadının kargaşasını, karışıklığını gideren kişi olduğunu, bizim böyle bir ışık kaynağına yakın olmamız gerektiğini öğrendik:
2. Parlaklığı ışığı görecek alıcı göze sahip olmamız, bu kaynağa yakın olmamız gerektiğini öğrendik.
3. Allah dostunun sözleriyle insanı sarhoş ettiğini, neşe verdiğini, onunla buluşmaktan başka her isteğin yok edildiği sevinç yaşanmak istenmiş olduğunu öğrendik.
4. Allah dostuna hocanın öğretecek bilgi sunmaya kalkışmaması gerektiğini, çünkü Allah yakınının kalbinde oluşan duygularının kaynağının hazine olduğunu, dünyalık hazinelerden çok üstün olduğunu öğrendik.
5. Allah yakınının üzüntüsünün, sıkıntısının, perişanlığının oluşturduğu küçük gözüken dünyasının bakımlı, gelişmiş şehirden daha büyük ve güzel olduğunu öğrendik.
6. Allah yakının karanlık yüzünün bile nice aydınlık yüzlerden daha parlak ve aydınlık olduğunu öğrendik.
7. Madde ve mana âleminde Allah'tan başka soluk arkadaşı olmadığını, bütün varlığımızı Allah'a vermemiz gerektiğini öğrendik.
8. Yaşadığımız alan içinde bu yaşam alanı oluşturan kişiden başkasına gönül vermekten kaçınmamız gerektiğini öğrendik.
                           *
İşte böyle yaren;
Canımıza Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan kişinin sözlerini geçim kaynağı yapmamak gerektiğini öğrendik, anladık.
                           *
RAVLİ

Popüler Yayınlar