(Mevlana hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
Yabanın (Aile ocağından uzak)
biri gelmiş de ezel sarhoşlarının (Başlangıcı belli
olmayan aşk sarhoşlarının) yolunu vurmada (Yollarında
gidişi engellemede).,
Ne diye şahnelik
(Bekçilik) etmiyorsun?
Hani yaralaman, nerde yiğitliğin?
A harfler saçan
(Sözler söyleyen), sus;
Susanlar gibi kulak kesil (Dikkatli
dinleyişe geç)?
Halka tercemanlık etme (Göze
görünen bir olayın, durumun veya biçimin anlamını dile getirnek için uğraşma)
;
Hani halin (Özü sözü bir olarak
kalbe dolan mana, cezbe, baygınlık, coşkunluk gibi manevi geçişin), nerde hal yönünden sözlerin (Gönlünden geçirdiklerini kalbinden söyler, bu dili bu sözü
kalbinde duyar, anlar ve yine gönlünden geçirerek kalbinden cevaplaman) senin.
Evin aydınlığı (Kolay
anlaşılacak derecede açık olan) sensin, evi bırakıp gitme...
Şeker gibi
zevkimizi (Hoş duyguyu, beğeniyi, tatı, lezzeti,
eğlenceyi) koru, gitme.
Düşmanım (Kötü duruma düşmemi isteyen, nefret eden, zarar vermeye çalışan kişi) aldatmaya
(Dikkatsizliğinden, ilgisizliğinden yararlanmaya,
kazanç sağlamaya) kalkışır seni;
Sözlerine kanma (Söylediği
söze, anlattığı konunun doğruluğuna inanma) onun...
Canımı, gönlümü gama-gussaya (Hasrete, üzüntüye) ısmarlayıp (Korunmasını, gözetilmesini bırakıp) gitme.
Senin, benim düşmanımı (Kötü duruma düşmemi isteyen, nefret eden, zarar vermeye çalışan kişiyi)
Allah için olsun
sevindirme;
Düşmanın hilesini duyma (Aldatmak,
yanıltmak için yaptığı hazırladığı düzene kendini bırakma), dostu incitme
(Kötü söz ve davranışla kırma), gitme.
A güzel, hasetçi (Kıskanç), hiç kimse için iyi söz söylemez;
Keremine (Soyluluğuna, ululuğuna, büyüklüğüne, asaletine) ne
layıksa (Uygunsa) dosta onu yap:
Gitme.
Aşağılık kişiler gibi her solukta kendine esen yele (Toplumun sürüklediği sürü gibi güttüğü yönlendirmelere
kendini) kaptırma;
Vesveseleri (Yanlış ve
yersiz düşünceleri, olmayacak bir şeyin olacağını sanma beklentisinden kendini
soyutla) bir uğurdan ateşe yak (Yol, amaç,
bularak boş düşünceleri yok et) ;
Gitme (Farkında ol, yanlışa
gitme).
Gece oldu a Hoca Zeki, söyle bakalım,
o dostun nerde senin;
O güzel sesli
dostun, o güzel altı telli sazın
nerde?
O teru (Çok) taze dostun, senin kucağında yatar, uyur...
Güzel ses
uyutur onu;
Nerde o uyuyan uyanık dostun?
Kimi bir yol gösterirsin ona, kimi kulağını burarsın (Telli sazın
ses ayarını yaparsın)...
Senin
gönlünden nefes alır, sesler çıkarır o;
Nerde
sırlarına mahrem (Başkalarına söylenmeyen, gizli)
olanın?
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini gelmesini, kendilerini düşmanlara karşı korumasını, sırlar vermesini, halktan uzaklaşıp beklendiği yere gelmesi istediğini öğrendik.,
2. Şems
Hazretlerinin Mevlana Hazretlerinin evinin ışığı, zevki, tatlılığı olduğunu,
düşmanlardan zarar görmemek için halkın sözüne inanmaması, üzüntülere düşmemesi
için uyardığını öğrendik.
3. Düşmanları sevindirmemek, hilelerini duymamak, dostları üzmemek için halktan uzak durmak gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Müzik aletinin kişiye dostluk ettiğini, sıkıntılarına eşlik ettiğini, onun sırlarına yabancı olmayanlara yol gösterdiğini, nefes aldırdığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
Nerde o uyuyan uyanık dostun?
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini gelmesini, kendilerini düşmanlara karşı korumasını, sırlar vermesini, halktan uzaklaşıp beklendiği yere gelmesi istediğini öğrendik.,
3. Düşmanları sevindirmemek, hilelerini duymamak, dostları üzmemek için halktan uzak durmak gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Müzik aletinin kişiye dostluk ettiğini, sıkıntılarına eşlik ettiğini, onun sırlarına yabancı olmayanlara yol gösterdiğini, nefes aldırdığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ