DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 2750 İNCİ BEYİT

(Mevlana hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
 
2750. Zincir (Eskiden deliler zarar vermesinler diye zincire bağlanırlar dı) hevesine düştü de akıl, ne kadar delirdi...
Bir bakasın ona diye gönlüm (Kalpte oluşan duygularımın kaynağı) kaç kere halden hale girdi (İnşikâk suresi 19).
 
O neşeli kadehi sun;
Sözü bırak, şarap (Tanrı şarabı) ver...
Dinle de duy, seher çağının horozu bile ötmeden kaldı artık.
 
Güzellerin meyhanesinde, her yanda bir lale yanaklı varmış;
Varsın-olsun..
A güzel, sen başlı-başına bir başka laleliksin.
 
Hem deliliğe yardım edersin sen, hem aklın-fıkrin güzelliğisin, yüzüsün, gözü...
Hem bela (İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum) oku senden gelir, hem belaya kalkansın (Büyük zarar ve sıkıntıya engel olansın) sen.
 
Gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağını) ve Din (Tanrı'ya, doğaüstü güçlere, çeşitli kutsal varlıklara inanmayı ve ibadet etmeyi sistemleştiren) Salah'ı (Düzelten, iyileştiren, iyilik yapan), gönül meclisine padişah oldu ya;
Artık devlet anası, can kızına babalık eder (İyilik, büyüklük eder)-durur.
 
Dudusun (Tatlı dillisin), dudu yavrususun;
Nazlı-nazlı (Kolayca gönlü olmayan, kendini ağır satan, ısrar bekleyerek) şekerler yersin...
Ezel (Başlangıcı belli olmayan zamandan, öncesizlikten) şeker kamışlığından gelmişsin, gene uçarsın, oraya gidersin.
 
Şekerin kutludur (Uğurludur), hele gülersen yok mu?
Gülmeye başladın mı, ben de meclisi yeni baştan düzer-koşarım.
 
A ölümsüz neşe yurdu, a biricik Tanrı'nın şeker kamışlığı;
Hem neşe içinde neşesin sen, hem şeker mi şekersin.
 
Ya duvak altında bir Yusuf'sun ya tan yerinde (Güneşin doğmak üzere olduğu sırada, ufukta hafifçe aydınlanan yerde) bir arslan, ya da Ay mısın, Ay Ay'lara da Ay kesilmişsin.
 
Bu meyhanenin (Tekkenin) sakıysisin (İnsan ruhuna Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan kişisin), işret nöbetini vurmuşsun (Yok etmişsin):
Herkesi sarhoş etmeyi (Coşup kendinden geçirip, vecde getirerek), sarhoşların hırkalarını alıp götürmeyi kurmuşsun.
                   ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1. Aklın fazla zorlanmasıyla insanın coşacağını, delilik belirtileri göstereceğini, kalpte oluşan duygularımızın kaynağını ölçü alarak kendimizi kontrol etmemiz gerektiğini öğrendik.
2. İnsanın duygularıyla ve aklıyla fazla uğraşısı ile dengesizlik oluştuğu için Tanrı şarabıyla sarhoş olup neşelenmesi, aklın ve duyguların birbirisi ile uyum sağlaması, dalgalanmaların durulması için zaman gerektiğini öğrendik.
3. Aklımızın, duygularımızın karmakarışık olduğu zaman sevgili olarak bildiğimiz Allah yakınını düşünmemiz, bağ kurmamız, onun ikram edeceği Tanrı şarabından sarhoş olmamız gerektiğini öğrendik.
4. Şems Hazretlerinin aklın ve duyguların kontrolünü sağlayan, güzelleştiren Allah yakını olduğunu olduğunu öğrendik.
5. Şems Hazretlerinin Mevlana Hazretlerinin dini inancımızı düzelten, iyileştiren iyilik yapan yapanlar olduğunu öğrendik.
6.
                           *
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerinin Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan, yaşamımıza renk veren, yaşamımızı anlamlı kılan, ağzımıza tatlılık kazandıran Allah yakını Mevlana Hazretlerinin sevgilisi, tanıyanların her ikisininde birbirinden ayrılmayan özelliklerini tanıyıp bağlanacakları ulu, asil büyük kişiler olduğunu öğrendik, anladık.
                           *
RAVLİ