(Mevlana
Hazretleri Şems
Hazretlerine olan aşkını anlatıyor)
1540. Sana doyamıyorum;
Bundan başka suçum yok;
Sen de benim verdiğim zahmete doyma ey iki (Mana ve madde) dünyada da dayancım benim.
Küp de doydu, usandı benden, saka (Su taşıyan) da, sakanın tulumu da;
Fakat benim sular içen, içtikçe kanmayan balığım, her solukta biraz daha susuz.
Kırın testiyi, yırtın tulumu;
Denize gidiyorum ben, arıtın yolumu benim.
Yeryüzü, gözyaşlarımla niceye (Ne zamana kadar) bir çamur olup duracak?
Gökyüzü, niceye bir benim gamımla (Üzüntümle), benim ahımın (Şikayetimin) dumanıyla kararacak?
Niceye bir şu gönlüm sızlanacak?
Vah benim gönlüm, eyvah yıkılmış gönlüm...
Niceye bir şu dudaklarım, padişahımın hayaline karşı feryat edecek?
Denize doğru git de gör, nasıl
arı-duru dalgalar coşup köpürüyor... Seyret de bak;
Evim-barkım nasıl gark olmuş o dalgalara.
Dün gece evimin ortasından Ab-ı hayat
(Ölümsüzlük suyu) coştu-köpürdü, dalgalandı;
Dün Yusuf’um, Ay gibi kuyuma düştü.
Ansızın sel geldi, bütün harmanımı (Birikimimi) sürdü-götürdü...
Gönlümden bir dumandır çıktı, yüceldi;
Buğdayı da yaktı, samanı da.
Harmanım kalmadı ama gam yeme (Üzülme);
Ne diye gam yiyeyim?
Ay yüzlünün ışık harmanı (Bir çok çeşit ışıktan bir parça alıp yeni birleşik ışık oluşturması), yüzlerce harmana değer, bana yeter de gider.
Hayali pek ateşliydi, gönlüme giriverdi de başım ateşlere alıştı; külahım yandı-gitti.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerine ile ne kadar beraber olda da bu beraberliği yeterli bulmadığını, çünkü Tanrı aşkının gerçeğinin onaylanması için olayların arkasında veya altında bulunan gerçeğin desteklenmesine ihtiyaç olduğunu, beraberliğin olması ile anlaşılır duruma gelmesi gerektiğini öğrendik.
2.
Allah’ın
ilmine doymayan Mevlana Hazretleri ne kadar sırlara sahip olsa da doymadığını,
Allah’ın ilminin sonsuza kadar açıklanarak devam edeceğini bildiği için
doyumsuzluğa devam edeceğini öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretleri kendi vücut kabının dolduğunu, dar gelmeye başladığını, içinde
olanların esas kaynağı olan yere gitmek için kırılmasının, yolunun temizlenmesi
gerektiğini öğrendik.
4.
Mevlana
Hazretleri evindeyken Şems Hazretlerinin hayalinin geldiğini, ışıklar saçtığını
öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerin hayalinin Mevlana Hazretlerinin gönlüne girince başındaki rahatsızlık veren düşünceleri yakıp yok ettiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
Bundan başka suçum yok;
Sen de benim verdiğim zahmete doyma ey iki (Mana ve madde) dünyada da dayancım benim.
Fakat benim sular içen, içtikçe kanmayan balığım, her solukta biraz daha susuz.
Denize gidiyorum ben, arıtın yolumu benim.
Gökyüzü, niceye bir benim gamımla (Üzüntümle), benim ahımın (Şikayetimin) dumanıyla kararacak?
Vah benim gönlüm, eyvah yıkılmış gönlüm...
Niceye bir şu dudaklarım, padişahımın hayaline karşı feryat edecek?
Evim-barkım nasıl gark olmuş o dalgalara.
Dün Yusuf’um, Ay gibi kuyuma düştü.
Gönlümden bir dumandır çıktı, yüceldi;
Buğdayı da yaktı, samanı da.
Ne diye gam yiyeyim?
Ay yüzlünün ışık harmanı (Bir çok çeşit ışıktan bir parça alıp yeni birleşik ışık oluşturması), yüzlerce harmana değer, bana yeter de gider.
Hayali pek ateşliydi, gönlüme giriverdi de başım ateşlere alıştı; külahım yandı-gitti.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerine ile ne kadar beraber olda da bu beraberliği yeterli bulmadığını, çünkü Tanrı aşkının gerçeğinin onaylanması için olayların arkasında veya altında bulunan gerçeğin desteklenmesine ihtiyaç olduğunu, beraberliğin olması ile anlaşılır duruma gelmesi gerektiğini öğrendik.
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerin hayalinin Mevlana Hazretlerinin gönlüne girince başındaki rahatsızlık veren düşünceleri yakıp yok ettiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ