(Mevlana
Hazretleri öğüt veriyor)
1430. A gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı), dün ne içtin?
Doğru söyle;
Gizleme;
Suçsuz olup da susan (Konuşmayan) kişiler gibi yüzünü göğe tutma.
Has (Katışıksız,
en iyi cinsten, saf) bir şarap içmişsin;
Kurtuluş mezesi yemiştin;
Şarap kokusunu alırsan, ağzına kavun alma..
Elest gününde (Allah’ın ruhlara hitap ettiği gün) canın, senin
sofranda bir şaraptır (Tanrı şarabı) içti;
Artık mekansızlık alemine (Canını ve gönlünü Allah’a feda edenlerin gidebileceği ihtiyaçsızlık âlemi, 9 kat göğü geçtikten sonraki yere) sahipsin;
Tutup da mekana kulluk etme (Bulunduğun yere sevgiyle bağlanma).
Dün şarabı döktün;
Kucağımızdan kaçtın, gittin, seni bir kere daha yakaladım;
Sakın gene öyle yapma.
Ben tümden seninim;
Vefa şarabıyle sarhoşum;
Sana karşı ok gibi dos-doğruyum (Sağa sola sapmam) ben, yay gibi eğip bükme okumu.
A benim paramparça olmuş gönlüm (Sevgim, isteğim, düşünüşüm, andığım, kalbimde oluşan
duygularımın kaynağı), çarem onu (Şems
Hazretlerini) görmektir benim dayancımda odur, güvencim de o;
Bu dünyaya dayanma.
A güzelim, bütün halk senin neyin;
Her yer sesinle dolmuş.
Sema'a düşkün (Göğü dinlemeye meraklı, tutkun) değilsen can neyine el atma (Neyin sesinden bir şey alamazsın).
Ruhumdan üfürdüm dedin (Hicr suresi 29 ayet) de üfledin;
Herkese, her şeye bir soluktur, verdin?
Mademki neyin canı, senin soluğun;
Bizim soluğumuz olmadıkça feryat etme.
Gönlümün işi can verme çağına
gelir;
Bıçak kemiğe dayanır;
Feryat etmeye başlarım;
Derken bana soluk bile alma, feryat etme der.
Feryat etme de senin için ben
feryat edeyim;
Kurtsun sen, çoban benim;
Benim yerime çobanlık etmeye kalkışma.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” diye Allah’ın hitabını duyan canımızın bu hitabın sevinciyle sarhoş olduğunu, kurtuluş gıdasını aldığını öğrendik.
2.
Şems
Hazretlerinin ile Mevlana Hazretlerinin tanışmalarının elest âleminden itibaren
başladığını öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretleri ŞemsHazretlerine sevgiyle bağlandığını, sevgi, dostluk bağlılığı
gösterdiğini, düşüncesinde, kalbinde oluşan duygularda parçalanma olduğunu, bir
araya getirmek için güvendiğini, dayandığını Şems Hazretlerini görmek istediğini
öğrendik.
4.
Sema
etmeye, gökten gelen sözleri dinlemeye tutkun olmayanın ney çalgısının sesleri
arasından söylenen sözleri duyamayacağını, anlayamayacağını öğrendik.
5.
Neye
üflenen üfürüğün gücünü kaynağını bilmemiz, Tanrı üfürüğünün insan soluğunun
içinde olduğunu öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerinin bizim koruyucumuz olduğunu, başımıza gelenlerden şikayet etmememiz, feryat etmememiz, kendimizi onun yerine koyarak sınırımızı aşmamamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
Doğru söyle;
Gizleme;
Suçsuz olup da susan (Konuşmayan) kişiler gibi yüzünü göğe tutma.
Kurtuluş mezesi yemiştin;
Şarap kokusunu alırsan, ağzına kavun alma..
Artık mekansızlık alemine (Canını ve gönlünü Allah’a feda edenlerin gidebileceği ihtiyaçsızlık âlemi, 9 kat göğü geçtikten sonraki yere) sahipsin;
Tutup da mekana kulluk etme (Bulunduğun yere sevgiyle bağlanma).
Kucağımızdan kaçtın, gittin, seni bir kere daha yakaladım;
Sakın gene öyle yapma.
Vefa şarabıyle sarhoşum;
Sana karşı ok gibi dos-doğruyum (Sağa sola sapmam) ben, yay gibi eğip bükme okumu.
Bu dünyaya dayanma.
Her yer sesinle dolmuş.
Sema'a düşkün (Göğü dinlemeye meraklı, tutkun) değilsen can neyine el atma (Neyin sesinden bir şey alamazsın).
Herkese, her şeye bir soluktur, verdin?
Bizim soluğumuz olmadıkça feryat etme.
Bıçak kemiğe dayanır;
Feryat etmeye başlarım;
Derken bana soluk bile alma, feryat etme der.
Kurtsun sen, çoban benim;
Benim yerime çobanlık etmeye kalkışma.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” diye Allah’ın hitabını duyan canımızın bu hitabın sevinciyle sarhoş olduğunu, kurtuluş gıdasını aldığını öğrendik.
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerinin bizim koruyucumuz olduğunu, başımıza gelenlerden şikayet etmememiz, feryat etmememiz, kendimizi onun yerine koyarak sınırımızı aşmamamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ