(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
1360. Hayalinin sakıysi (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan). dün gece bir sağrak (Tanrı şarbı dolu büyük kadehi) sundu elime;
Fakat o sağrakta seni göremedim de ona gönlüm bile akmadı.
Yeryüzü de gelişip semirme ilacını senden buldu, gökyüzü de...
Beni de bağrına bas, bir geliştir;
Ben de arıkım (Zayıf, cılız, kuru, sıska).
A kavgacı, sitemci (Üzüldüğünü, kırıldığını öfkelenmeden belirten) güzel, kavgan-sitemin şeker (Sevimli, cana yakın ve güzel) mi, şeker.
Canın benim canım;
Yıldızın (Karşılıklı iyi geçinme, hoş geçinme), benim yıldızım.
Gönüle (Duygularımın kaynağı olan kalbime), niceye (Ne zamana kadar) bir kan yut da sus diye söyleyip duracağım?
Gönül de omuzcağızlarını kaldırıp sen sus diyor, zaten sağırım ben.
Değil mi ki benim işimi o başarıyor, ne diye başka bir işe girişeyim ben?
Onun dudaklarını tattım, artık ne diye şekeri anacakmışım?
Gül bahçesine nasıl giderim;
Dikene nasıl yönelirim;
Gece kuşu gibi gece için nasıl olur da seher çağından vaz geçerim?
Şarap içsem, aklım başımdan gitse bile cennet gibi bir meclisi neden alt üst edecekmişim ki?
Madem ki öyle bir Ay yüzlünün hizmetine kemer kuşandım (Kendimi bu hizmete adadım);
Söyle bana, nasıl olur da her yıldızın (Işıklı gök cisimlerinin herbirinin) peşine düşer de Ay'dan (Karanlıkta kalanların yolunu aydınlatandan) vazgeçerim;
Olur mu bu?
Yedinci kat göğün yücesinde (Arşta, kürsüde) ne diye yeryüzünün adını anayım?
Her melek, beni kıskanıyorken niçin tutayım da insanın adını ağzıma alayım?
A benim şekerim, ne vaktedek ney gibi gönülsüz, cansız feryat edip duracağım?
Niceye bir yapraklarımı döken gamın yüzünden sararıp solacağım, güz mevsimine döneceğim?
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Mevlana Hazretlerine hayalinin Tanrı şarabı dolu kadeh sunduğunu, bu sunuşta Şems Hazretlerini göremeyince kabul etmediğini öğrendik.
2.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerinin kendisini acımasını, yakınına alıp
güçlendirmesini istediğini öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretleri, üzüldüğünü kırıldığını öfkelenmeden belirten Şems Hazretlerini çok
tatlı bulduğunu, gidilecek yönü gösteren bir yıldız olduğunu öğrendik.
4.
Mevlana
Hazretlerinin işini Şems Hazretlerinin başardığını, hazretin başka bir işe
girişmediğini, tatlılığından uzaklaşmayacağını öğrendik.
5.
Mevlana
Hazretleri aradığı güzellikleri Şems Hazretlerinde bulduğunu, başka bir arayışa
girmediğini öğrendik.
6.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerine hizmet etmeyi karar verince başka kişilerin
peşinden gitmeyi bıraktığını, Şems Hazretlerinin sırlar bağışladığını,
karanlıkta kalan her ne varsa aydınlattığını, çözülmez sanılan problerin çözüm
yolunu gösterdiğini öğrendik.
7.
Yedi
kat göğün yücelerin de olan Şems Hazretlerinin adını andığını, dünyadan
yükselemeyen kişilerin adını anmadığını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri ayrılık acısızla sararıp solduğunu, cansız bir hale geldiğini, Şems Hazretlerini çok özlediğini, gelmesini çok istediğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
1360. Hayalinin sakıysi (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan). dün gece bir sağrak (Tanrı şarbı dolu büyük kadehi) sundu elime;
Fakat o sağrakta seni göremedim de ona gönlüm bile akmadı.
Yeryüzü de gelişip semirme ilacını senden buldu, gökyüzü de...
Beni de bağrına bas, bir geliştir;
Ben de arıkım (Zayıf, cılız, kuru, sıska).
A kavgacı, sitemci (Üzüldüğünü, kırıldığını öfkelenmeden belirten) güzel, kavgan-sitemin şeker (Sevimli, cana yakın ve güzel) mi, şeker.
Canın benim canım;
Yıldızın (Karşılıklı iyi geçinme, hoş geçinme), benim yıldızım.
Gönüle (Duygularımın kaynağı olan kalbime), niceye (Ne zamana kadar) bir kan yut da sus diye söyleyip duracağım?
Gönül de omuzcağızlarını kaldırıp sen sus diyor, zaten sağırım ben.
Değil mi ki benim işimi o başarıyor, ne diye başka bir işe girişeyim ben?
Onun dudaklarını tattım, artık ne diye şekeri anacakmışım?
Gül bahçesine nasıl giderim;
Dikene nasıl yönelirim;
Gece kuşu gibi gece için nasıl olur da seher çağından vaz geçerim?
Şarap içsem, aklım başımdan gitse bile cennet gibi bir meclisi neden alt üst edecekmişim ki?
Madem ki öyle bir Ay yüzlünün hizmetine kemer kuşandım (Kendimi bu hizmete adadım);
Söyle bana, nasıl olur da her yıldızın (Işıklı gök cisimlerinin herbirinin) peşine düşer de Ay'dan (Karanlıkta kalanların yolunu aydınlatandan) vazgeçerim;
Olur mu bu?
Yedinci kat göğün yücesinde (Arşta, kürsüde) ne diye yeryüzünün adını anayım?
Her melek, beni kıskanıyorken niçin tutayım da insanın adını ağzıma alayım?
A benim şekerim, ne vaktedek ney gibi gönülsüz, cansız feryat edip duracağım?
Niceye bir yapraklarımı döken gamın yüzünden sararıp solacağım, güz mevsimine döneceğim?
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Mevlana Hazretlerine hayalinin Tanrı şarabı dolu kadeh sunduğunu, bu sunuşta Şems Hazretlerini göremeyince kabul etmediğini öğrendik.
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri ayrılık acısızla sararıp solduğunu, cansız bir hale geldiğini, Şems Hazretlerini çok özlediğini, gelmesini çok istediğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ