(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini
anlatıyor)
970. O (Yücelik)
denizde öylesine inciler (Şekil değiştirmeyen
mücevherler) var ki sedeflere sığmaz.
A sedef, ne diye burada kalakalmışsın;
O yana git.
Sen, o derecede değilsin ki a
hocam, tutsun da Kâ’be sana gelsin: Ka'be, bizim hacımızsan bize gel demekte.
Bu Kâ’be'nin ne yeri vardır zaten,
ne de bir yere sığan yücelik de sana layıktır (Uygundur,
yaraşandır), güzellik de der-durur.
Durma, yücelik denizine dal,
kendinden geç de yüceliğe layık ol;
Dal o denize de senin yok olduğunu görünce can versin sana.
Sus, susma
yolundan yokluğa yürü:
Yok, oldun mu baştanbaşa övüş kesilirsin.
Padişahlar padişahımızsın,
beylerbeyimizsin sen bizim:
Nereye kaçarsan kaç, gene döner, bize gelirsin sen.
Ağacın nerde bittiyse orayı yurt
edin:
Çünkü cana canlar katmak törendir senin.
Bedenin burada ama a cilveli güzel,
neredesin sen, gönül yoluyla biliyorum ben.
A yoksul, padişahlar padişahının
tahtının basamağına secde et de canını yoksulluk ayıbından kurtarsın.
Yıkık yeri baykuşlara bırak,
yolculuğa düş;
Tecelli (Belirme, görünme, ortaya çıkma) Kaf dağına (Zümrütten olan yüksek dağa) gel, devlet kuşusun (Beklenmedik iyilik veren, iyi mantıkla açıklanamayan birtakım rastlantısal olayların nedeni olan güçsün) sen.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Yüce kişilerin çok olduğunu, bunların zamanla değişmeyecek hakikatleri söyleyerek önümüze ışık olduklarını, yol gösterdiklerini, bunların bulunduğu yere gidip böyle kişilerle yakınlaşmamız gerektiğini öğrendik.
2.
Ka’be’derecesi
yüksek olana bizim hacımızsın gel diye davet edeceğini öğrendik.
3.
Yücelik
insana uygun olduğunu, Kâbe'nin ev olduğunu bilmemiz, o evin ev sahibini
ziyaret etmemiz gerektiğini öğrendik.
4.
Yücelik
denizinin bizi beklediğini, güncel oyalanmalardan kendimizi kurtarmamız gerektiğini,
yücelik denizinin kendisine gelenlere can vereceğini öğrendik.
5.
Konuşmayı
kesip var olan her şeyin var olmadan önceki yeri olan yokluk âlemine gidip yok
olması, baştanbaşa övülecek kişi olacak duruma gelmemiz gerektiğini öğrendik.
6.
Şems
Hazretlerinin büyüğümüz büyüğü olduğunu nereye gitse aramamız gerekliğimizi
öğrendik.
7.
Şems
Hazretlerine büyük saygı göstererek yere kapanmamız, yoksulluktan kurtularak
varlıklı olmamız gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Yücelik yerini aramak için yollara düşmemiz, bu yerin kendisini arayanlara bir şekilde mıknatısın demiri çektiği gibi çektiğini, kararlı arayışta olanı kabul ettiğini, yeniden yeniye can verdiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
A sedef, ne diye burada kalakalmışsın;
O yana git.
Dal o denize de senin yok olduğunu görünce can versin sana.
Yok, oldun mu baştanbaşa övüş kesilirsin.
Nereye kaçarsan kaç, gene döner, bize gelirsin sen.
Çünkü cana canlar katmak törendir senin.
Tecelli (Belirme, görünme, ortaya çıkma) Kaf dağına (Zümrütten olan yüksek dağa) gel, devlet kuşusun (Beklenmedik iyilik veren, iyi mantıkla açıklanamayan birtakım rastlantısal olayların nedeni olan güçsün) sen.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Yüce kişilerin çok olduğunu, bunların zamanla değişmeyecek hakikatleri söyleyerek önümüze ışık olduklarını, yol gösterdiklerini, bunların bulunduğu yere gidip böyle kişilerle yakınlaşmamız gerektiğini öğrendik.
İşte böyle yaren;
Yücelik yerini aramak için yollara düşmemiz, bu yerin kendisini arayanlara bir şekilde mıknatısın demiri çektiği gibi çektiğini, kararlı arayışta olanı kabul ettiğini, yeniden yeniye can verdiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ