(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini
anlatıyor)
1020. Pahalı, değerli şekere
değersiz, ucuz şeker dedi;
Kendi zevkine dalmışsın sen, bir de cevabımızı duy bizim.
Yüzün neden ekşittin, şarabın (Tanrı şarabı) arı-duru değil miydi ki sınamak için bir
kadeh de bizim şarabımızdan iç.
Yüzü peçeli güzelimizden dünya
kırıldı, birbirine girdi;
Tanrım, âşıklar, buluşma günü ne hale gelirler ki?
Âşıklar, Şemseddin'in Tebriz'inden
yüz gösterdiler;
Binlerce aferin Ay'ımıza, güneşimize bizim.
Yaşayış da seninle, neşe de
seninle:
Sensiz kalış, yok oluş, ölüm.
Çünkü sen güneşsin, sensizlik donmaktır, buz kesilmektir.
Şu yaygılar üstündeki halk, senin
elinde zara benzer;
Mat olmak da senden, zarı kapmak, oyunu kazanmak da senden.
Dedi ki:
Ne diye üflüyorsun beni;
Soluğu veren benim sana;
Üflediğin zaman senden haberim yok değil ki.
Önünde secde ettim;
Sırtımı eğdim de deveye döndüm;
Gülerek dudaklarını açtı, a uzun boyunlu dedi.
Bir bak bakalım, ne yapmak
istiyorsun, ne yapmak?
Boynunu uzatmışsın:
Yoksa pamuk yemek mi istiyorsun?
Onun dudağıyla konuşup görüşmek,
baştan geçtiler (Yaşanmışları) anlatmak ne güzeldir,
hele kapıyı açar da hoca, gir içeriye derse.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Şems Hazretlerinin kolay yakınlaşılabilecek ucuz biri olmadığını, değerinin çok yüksek olduğunu, kendini üstün görenlerin bunu anlayamayacağını öğrendik.
2.
Kendi
değerleriyle sevinen, neşelenen kişinin çok daha değerli olanı aramayacağını,
tesadüfen rastlasa bile değerini bilemeyeceğini öğrendik.
3.
Şems
Hazretlerinin güzelliğini Allah âşıklarının görebileceklerini,
anlayabileceklerini buluşmak için candan bekleyiş içinde olacaklarını öğrendik.
4.
Tanrı
âşıklarının din güneşinin yaşam yerinden kendilerini gösterdiklerini,
karanlıkta yollarının aydınlatıldığını, bu yoldan ilerleyenlere ışık verene
övgüler Mevlana Hazretlerinden.
5.
Neşenin
Şems Hazretleri ile olduğu zaman sevinç vereceğini, onunla olmayanların yok
oluşta olacaklarını, buz kesilip donacaklarını öğrendik.
6.
Şems
Hazretleri okuyup üflediği zaman dudaklarından çıkan üfürüğün Allah’ın üfürüğü olduğunu bilmemiz
gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Allah’ı görmek isteyenin Allah dostu aşığı görmesi, Allah’tan söz isteyenin Allah dostu aşığı dinlemesi, kapısını açar da gir içeri derse orada sarhoş olacağını güzelliklerle karşılaşacağını bilmesi gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
Kendi zevkine dalmışsın sen, bir de cevabımızı duy bizim.
Tanrım, âşıklar, buluşma günü ne hale gelirler ki?
Binlerce aferin Ay'ımıza, güneşimize bizim.
Sensiz kalış, yok oluş, ölüm.
Çünkü sen güneşsin, sensizlik donmaktır, buz kesilmektir.
Mat olmak da senden, zarı kapmak, oyunu kazanmak da senden.
Ne diye üflüyorsun beni;
Soluğu veren benim sana;
Üflediğin zaman senden haberim yok değil ki.
Sırtımı eğdim de deveye döndüm;
Gülerek dudaklarını açtı, a uzun boyunlu dedi.
Boynunu uzatmışsın:
Yoksa pamuk yemek mi istiyorsun?
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Şems Hazretlerinin kolay yakınlaşılabilecek ucuz biri olmadığını, değerinin çok yüksek olduğunu, kendini üstün görenlerin bunu anlayamayacağını öğrendik.
İşte böyle yaren;
Allah’ı görmek isteyenin Allah dostu aşığı görmesi, Allah’tan söz isteyenin Allah dostu aşığı dinlemesi, kapısını açar da gir içeri derse orada sarhoş olacağını güzelliklerle karşılaşacağını bilmesi gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ