(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini
anlatıyor)
780. Nerde padişahça himmet (Yardım, kayırma)?
O kutluluk (Mübarek) sabahının sütünü devlet (Tanrının yetkili kıldığı, sırlarını bağışladığı, ilmiyle kudretiyle desteklediği, yetki verdiği kişinin sözlerini doğru çıkardığı, isteğini kendi isteği olarak gerçekleştirdiği, diğer insanların kabul ederek boyun eğdiği, erdeme ve ölümsüzlüğe kavuşturmaya, insanları yönlendirme yöneltme makamı) dadısından (Koruyan, eğiten bakıcından) emmedin (Beslenmedin) mi sen?
O sütle canına katılan padişahça huy (Yaradılış ve ruh özelliklerin bütünü), and (Yemin) olsun Allah'a ki kanla, pislikle karışıp birleşmez.
Bizim çamurumuzu eliyle yoğurdu o
padişah;
O himmeti (Yardımı, kayırmayı), o bağışı (Yardımı) padişahın elinden tattın sen.
Vallahi o Elest (Allah’ın “ Rabbiniz değil miyim”) sesinin duyulduğu
zaviyede (Kendilerini Allah’a adamışların toplandığı
tekkede) padişah, sana şeyhliği de öğretti, müritliği de.
Gönülle sevgilinin bir
olduğunu
öğretti sana;
Gâh (Bazen)
kilit olduğunu, gâh (Bazen) anahtar kesildiğini
belletti sana.
Kimi öğüttür o, kimi bağ-kayıt;
Kimi zehirdir, kimi şeker.
Kimi tazelenir, boy atar;
Kimi eskir, kurur-kalır.
A sel, bu yolda kimi yukardan boşalırsın,
kimi aşağıya akar gidersin; Fakat denize ulaştın mı,
renkten renge girmek kalmaz artık.
A toprak, şu biteviye (Değişmeksizin, düzenli, aynı biçimde, tekrarlanıp sürüp
giden, tek örnek, yeknesak, monoton) yaralanmadan paramparça olmadın mı?
A gök, şu ağır taşın yüküyle belin bükülmedi mi?
A gerçekler (Yalan olmayan, doğru olan hakikat) denizi, yeryüzü
senin dalgandır, senin köpüğün;
Hem gizlisin hem işte-güçte;
Ne de meydandasın, ne de görünmede.
A güneş kaynağı, o denizden coştun
da karanlıklar perdesini ışıklarla yırttın-gitti.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Allah’ın devlet verdiği kişinin yardımını bakımını alan, kişinin ruh özelliğinin kanla ve pislikle karışıp birleşmediğini öğrendik.
2.
Mevlana
Hazretlerinin oluşunda Allah’ın yardım ve bağışı olduğunu öğrendik.
3.
Allah’ın
insan ruhlarını yarattığı ve hitap ettiği zamanda Mevlana Hazretlerinin bu
zamanda şeyh olmayı, Allah dostuna bağlanarak ondan yolu öğrenecek, onun
doğrultusunda ilerleyecek kişi olmayı öğretildiğini öğrendik.
4.
Gönlün;
sevginin, isteğin, düşünüşün, anmanın, hatırlamanın kalpte oluşan duygu
olduğunu, kalbin
sevgili ile bir ve beraber olunan yer olduğunu öğrendik.
5.
Gönlümüz
ile sevgilimizin kalpte bir olması dolayısıyla bizi kilitleyip hapsettiği gibi,
anahtar da olduğunu, kapalı kapıları açtığını öğrendik.
6.
Öğüt
yani bir kimseye yapması veya yapmaması gereken şeyler için söylenen söz,
nasihat; Kimi bağlanacağı kayıt olarak kabul edebilir, kimi zehir olarak kabul edebilir, kimi şeker kabul edebilir, kimini tazelendirdiğini,
kimi geliştirdiğini, kimini yıpratıp harap ettiğini, kimini saygısı olmayan bir halde kalacağını öğrendik.
7.
Hangi
renkte ve şekilde olursak olalım ilahi denize ulaşınca renkten renge girmekten
kurtulup tek renk olunacağını öğrendik.
8.
Toprağın,
göğün kendine verilen görevi itirazsız yapmaya devam ettiğini öğrendik.
9.
Allah’ın
hem gizlendiğini hem de sanatını dalga-dalga gösterdiğini, bizim bu dalgalardan
köpüklerini gördüğümüzü, öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Gözümüz iyi görse de, aklımız iyi işlese de karanlıkta kalınacağını, güneş kaynağının karanlık perdesini yırttığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
780. Nerde padişahça himmet (Yardım, kayırma)?
O kutluluk (Mübarek) sabahının sütünü devlet (Tanrının yetkili kıldığı, sırlarını bağışladığı, ilmiyle kudretiyle desteklediği, yetki verdiği kişinin sözlerini doğru çıkardığı, isteğini kendi isteği olarak gerçekleştirdiği, diğer insanların kabul ederek boyun eğdiği, erdeme ve ölümsüzlüğe kavuşturmaya, insanları yönlendirme yöneltme makamı) dadısından (Koruyan, eğiten bakıcından) emmedin (Beslenmedin) mi sen?
O sütle canına katılan padişahça huy (Yaradılış ve ruh özelliklerin bütünü), and (Yemin) olsun Allah'a ki kanla, pislikle karışıp birleşmez.
O himmeti (Yardımı, kayırmayı), o bağışı (Yardımı) padişahın elinden tattın sen.
Kimi zehirdir, kimi şeker.
Kimi tazelenir, boy atar;
Kimi eskir, kurur-kalır.
A gök, şu ağır taşın yüküyle belin bükülmedi mi?
Hem gizlisin hem işte-güçte;
Ne de meydandasın, ne de görünmede.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Allah’ın devlet verdiği kişinin yardımını bakımını alan, kişinin ruh özelliğinin kanla ve pislikle karışıp birleşmediğini öğrendik.
İşte böyle yaren;
Gözümüz iyi görse de, aklımız iyi işlese de karanlıkta kalınacağını, güneş kaynağının karanlık perdesini yırttığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ