(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini
anlatıyor)
1010. Pencere açık olmadı mı ev, köre
benzer;
Pencereyi açmıyorsanız kazma neye yarar ya?
Mademki önden de haberiniz yok,
sondan da;
Top gibi yuvarlanın-durun;
Ne de güzel başsız-ayaksızsınız.
İster zevkte (Hoşa giden veya çekici bir şeyin elde edilmesinden,
düşünülmesinden doğan hoş duyguda)-sefada (Gönül
rahatlığı, rahatlık, kaygısız ve sakin) olun, ister belada (İçinden çıkılması güç, sakıncalı durumda ol)...
İlahi çevgenin büklümüne (Ucu eğri sopanın kıvrımına) teslim olmuş gitmişsiniz (İlahi iradenin nereye savurursa oraya gitmeye razı olarak hazırız).
Şarap gibi dünya küpüne
tutulmuşsunuz;
İyice coşup (Çabucak) köpürdünüz mü (Birdenbire hareketlendin mi) küpün ağzına çıkarsınız.
Nice (Birçok)
dilekleriniz var, bağış (Yardım) istemedesiniz
bir kendinize gelin artık, bağışın ta kendisi sizsiniz (Başkasından bağış bekleme, bağış yapacak durumdasın, donanımdasın).
Gece-gündüz kavuşup buluşma
aşkındasınız;
Fakat kavuşmanın da ışığı (Bir durumun, düşüncenin aydınlatılmasında, gerçekleşmesinde etken) sizsiniz, buluşmanın da:
Bundan haberiniz yok, bunu anlamıyorsunuz.
Şaşılacak (İlgi
uyandıran, ilgi ve dikkat çekici olan) bir şey arıyorsunuz;
Fakat her yerden fazla şaşılacak şeysiniz;
Öylesine şaşılacak şeysiniz (Hayret edilecek kişisin) ki hem padişahsınız siz, hem yoksul.
Gediksiz (Yıkığı,
çatlağı, aralığı olmayan) dolunaya bak;
O kırdı-geçirdi uykumuzu bizim;
Şu yedinci kat gökten parladı da yıkık yurdumuzu ışıttı.
Mademki (Değil
mi ki) senin yüzünden gündüz oldu, gözümüzden uykuyu al;
Susuzlara su ver, suyumuzu - selimizi aşk aldı-götürdü.
Aşkının kılıcından (Aşırı sevgi ve bağlılık duygusunun yara açmasından)
yerlere kanlar damlamada;
Bütün yol kan içinde;
Yanıp kavrulmuş ciğerimizin kokusu her yanı tutmuş.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Gönül penceremizi ışık girmesi için açık tutmamız gerektiğini öğrendik.
2.
Ne
geçmişten ne gelecekten haberimiz yoksa ilahi iradenin hakkımızda verdiği
kararı benimseyip yönlendirdiği istikamette gitmemiz gerektiğini öğrendik.
3.
İster
zevkte ister başımız belada olsa İlahi iradenin hükmünü kabul etmemiz,
şikâyetçi olmamamız gerektiğini öğrendik.
4.
Kalıp
içinden coşup köpürerek çıkmamız, dileklerimizi gerçekleşmesi için başkasından
bağış beklemememiz gerektiğini öğrendik.
5.
Sevdiğimize
kavuşmanın ışığının kendimizde olduğunu, bu ışığın kendimizde olduğunu
öğrendik.
6.
Karanlıkta
kalanları aydınlatan ışığın yedi kat gökten bu aydınlatan ışıktan gözlerini
kapatmayanın faydalanacağını öğrendik.
7.
Şems
Hazretlerinin yüzünün kendisine yakınlık olmak isteyenleri aşkla Ay gibi
aydınlattığını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerine olan sevgi ve saygısından oluşan aşkın kokusunun dünyaya yayıldığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
Pencereyi açmıyorsanız kazma neye yarar ya?
Top gibi yuvarlanın-durun;
Ne de güzel başsız-ayaksızsınız.
İlahi çevgenin büklümüne (Ucu eğri sopanın kıvrımına) teslim olmuş gitmişsiniz (İlahi iradenin nereye savurursa oraya gitmeye razı olarak hazırız).
İyice coşup (Çabucak) köpürdünüz mü (Birdenbire hareketlendin mi) küpün ağzına çıkarsınız.
Fakat kavuşmanın da ışığı (Bir durumun, düşüncenin aydınlatılmasında, gerçekleşmesinde etken) sizsiniz, buluşmanın da:
Bundan haberiniz yok, bunu anlamıyorsunuz.
Fakat her yerden fazla şaşılacak şeysiniz;
Öylesine şaşılacak şeysiniz (Hayret edilecek kişisin) ki hem padişahsınız siz, hem yoksul.
O kırdı-geçirdi uykumuzu bizim;
Şu yedinci kat gökten parladı da yıkık yurdumuzu ışıttı.
Susuzlara su ver, suyumuzu - selimizi aşk aldı-götürdü.
Bütün yol kan içinde;
Yanıp kavrulmuş ciğerimizin kokusu her yanı tutmuş.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Gönül penceremizi ışık girmesi için açık tutmamız gerektiğini öğrendik.
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerine olan sevgi ve saygısından oluşan aşkın kokusunun dünyaya yayıldığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ